1 Nisan 2008 Salı

MAC - Olmazsa Olmazlarım

Ben öyle aman aman makyaj yapan biri değilimdir ama her gün mutlaka rimel, ruj ve allık sürerim. Daha ne olsun mu diyorsunuz? :)

Yüzüme fondoten sürmeyi sevmiyorum. Daha önce birkaç farklı markanın hem fondotenini hem de sticklerini denedim ama hiçbirinden memnun kalmadım. Sanki yüzümün üzerinde bana ait olmayan yabancı bir tabaka varmış gibi hissediyorum ve bu bana ağırlık yapıyor. O yüzden, ancak özel bir yere gideceksem fondoten kullanırım.
Bu aralar MAC'in Studio Fix pudrasına tapar durumdayım :) Beyaz tenli olduğum için NW 25'i kullanıyorum. Bazı günler içimden gelirse ki bu haftada 2-3 günü geçmiyor, Studio Fix'i sürüp iyice pürüzsüz bir cilde kavuşuyorum. Beni hiç rahatsız etmiyor. Ne kuruluğa sebep oluyor ne de yüzümde pudra varmış gibi hissettiriyor. Bu sene göz altlarımda zaman zaman morluklar, mavilikler olmaya başladı. Bazı sabahlar gözüme çok batarsa da yine MAC'in concealer'ını kullanıyorum. Bana uygun olan tonu NW 20. Tabii kapatıcı için bir de fırçaya ihtiyacım var. Onun için de MAC 217 kapatıcı fırçasını kullanıyorum ve her ikisinden de çok memnunum. Madem bu kadar memnunum fırçama da iyi bakmam gerek değil mi? :) E o zaman da MAC'in fırça temizleme solüsyonu devreye giriyor. Kullanma sıklığınıza bağlı tabii ama ben iki haftada bir tüm fırçalarımı bu solüsyon ile temizliyorum.
Son olarak, bazı günler sadece rimelin yetmediğini düşündüğüm zamanlarda da MAC'in siyah göz kalemini kullanıyorum (smolder eye kohl). Kalem adeta kayıveriyor ve o kadar yoğun bir siyahlık veriyor ki ba-yı-lı-yo-rum. Bütün gün tazelememe hiç gerek kalmıyor.

28 Mart 2008 Cuma

KonuşGönder

Size Turkcell'in mesajlaşmaya getirdiği bir yenilikten bahsetmek istiyorum. Hizmetin adı KonuşGönder.

SMS'ten farkı, mesajı yazmakla uğraşmak yerine 30 saniye içinde konuşarak sesinizi kaydedip gönderiyorsunuz. Fikir kesinlikle iyi! Özellikle orta yaş ve üzeri grup SMS yazmakla uğraşmak istemiyor. Hatta annem gibiler yazmayı öğrenmekle bile uğraşmak istemiyorlar :) Ya da benim gibiler üşeniyorlar ve SMS atmak yerine direkt arıyorlar. Bir ara abartmıştım zaten, SMS gelince cevap yazmaya üşendiğim için arayıp söylüyordum ne istiyorsam. Ama şimdi KonuşGönder'i kullanacağım kesin. Hatta ilk denememi yaptım bile, test edildi onaylandı ;) Şimdi gelelim bu hizmetin artı ve eksilerine:

+ SMS ile aynı fiyat
+ 30 saniye zamanınız var ki bence ne söyleyeceğinizi biliyorsanız yeterli bir zaman.
+ Özelleştirilmiş bir mesaj gönderebiliyorsunuz, karşı tarafa kuru kuru bir tebrik, doğumgünü mesajı vs yazmaktansa "iyi ki doğdun" melodisi eşliğinde bir mesaj gönderebilirsiniz hem de kendi bülbül sesinizden ;)
- İletim raporu gelmiyor.
- Son 7 gün içinde aldığınız mesajlar ve 10 mesaja kadar kaydetme/saklama kapasitesi var.
- Size gönderilmiş olan eski KonuşGönder'leri dinlemek ücretli.

~Sadece Turkcell'liler arasında kullanılabiliyor. Başka operatörlere gönderemiyorsunuz.

Henüz hiçbir yerde duyurusuna ya da reklamına rastlamadım ama çok yakında başlar diye düşünüyorum.

Bu arada, nasıl kullanacağınızı anlatmayı unutmuşum. Hemen söyleyeyim: Mesajı göndermek istediğiniz numaranın başındaki sıfırın yerine * yazıyorsunuz (Örneğin: *532 XXX XX XX) ve 30 saniye boyunca konuşuyorsunuz. Hepsi bu kadar.

26 Mart 2008 Çarşamba

Gelin Ayakkabısı


Yaz mevsimi yaklaştıkça düğünlerde de bir artış yaşanıyor. Şu sıralar üç blogger düğün telaşında: Laçin, Nazo ve Yass. Tabii bunlar sadece benim bildiklerim, kimbilir daha hangi bloggerlar vardır aynı heyecanları yaşayan. Ben de geçtiğimiz yaz aynı koşturmacalı dönemlerden geçmiş bir blogger olarak sizlerle gelin ayakkabımı paylaşmak istedim. Solda gördüğünüz "esas" ayakkabım. Sağdaki ise yedeğiydi ama düğün günü o telaş içerisinde annemdeki bir torbanın içinde unutuldu gitti. Ayakkabımı değiştirmek aklıma bile gelmedi. Soldakiyle tepindim de tepindim :) Gerçi acısı gecenin sonunda çıktı! Her iki ayakkabımı da tesadüfen İnci'den aldım. Aslında soldaki ayakkabım sedefli bir beyaz yani hafif pırıltılı ama cep telefonuyla çekilen fotoğraf ancak bu kadar oldu, pek belli olmuyor, idare ediverin artık ;) Sağdaki beyaz rugan babetlerimi düğün gecesi giymemiş olsam da sonrasında bol bol giydim, zaten dikkatli bakacak olursanız ön kısmı biraz iz oldu bile.

Nemlendiriciler - Neutrogena

Havalar tekrar soğumuşken ve konuyu nemlendiriclerden açmışken devam edeyim istedim :)

Neutrogena, benim senelerdir vazgeçemediğim nemlendirici markamdır. Onu bulana kadar neler denemedim ki. Nivea, Arko, Dove ve daha aklıma gelmeyen nice markalar. Uzun zamandır da el, ayak ve vücut nemlendiricisini severek kullanıyorum, çok da etkili oluyor. Özellikle de benim gibi kuru bir cilde sahipseniz kesinlikle denemenizi öneririm. Gerçi tabii Bodyshop ya da diğer birtakım markalardan aldığınız çilek, nar, karpuz vs gibi güzel kokulara sahip değil ama esas olan benim için işlevi yani ne kadar nemlendirdiği diyorsanız doğru tercih derim. Tabii diğer mis gibi kokulu ürünleri de es geçmemek lazım, onlara da kokuları için devam ;)
Not: Engin yani nam-ı diğer Nodiahp yazmamaya biraz daha devam ederse burası tam bir kadın, güzellik, bakım bloguna dönecek :)

19 Mart 2008 Çarşamba

Bakımlı Dudaklar İçin

Dudaklarım eskiden sadece kış aylarında ya da çok soğuklarda kurur, çatlardı. Ama maalesef artık yaz, kış hiç farketmiyor. Sürekli kuru. Dolayısıyla bu da beni dudak ürünleri konusunda ufak çaplı da olsa bir guru yaptı. Denemediğim ürün kalmadı desem yeridir :) Şimdiye kadar en iyi nemlendirdiğine inandığım Neutrogena'nın sadık bir müşterisiydim ama bu kış yeni bir ürün keşfettim, adı Blistex. Bütün büyük eczanelerde kolaylıkla bulabiliyorsunuz. Markanın portföyünde şimdilik 4 ürünü var. Bunlar:
  • Daily Lip Conditioner - hassas dudaklara günlük bakım
  • Lip Splash - bilyeli dudak nemlendiricisi
  • Classic Lip Protector - klasik dudak koruyucu
  • Lip Relief Cream - çatlak dudaklara acil çözüm
Kışın Blistex'i ilk gördüğümde "Lip Relief Cream"'ini denedim ve benim için inanılmazdı fakat Neutrogena'dan bile iyi sonuç vermişti! Ayrıca dudakta bıraktığı nane kokusu da cabasıydı. Fiyatı ise Neutrogena'dan daha ucuzdu, yanılmıyorsam 6 YTL idi.
Dün ise uzun süredir merak ettiğim "Lip Splash" ürününü satın aldım. Bu, diğerine göre biraz daha tuzlu. 11 YTL. Fakat daha şimdiden ba-yıl-dım :) Bilyeli dudak nemlendiricisi nasıl oluyor demiştim ama oluyormuş işte. Bu ürünün özelliği ise nemlendirirken aynı zamanda dudaklara güzel bir parlaklık vermesi. Sanki renksiz bir parlatıcı ruj sürmüş gibi. Aklıma gelmişken, ben en iyisi tekrar tazeleyeyim ;)

16 Mart 2008 Pazar

Coca Cola Zero

Erkeklerin tas firin erkek olmakla övündügü bir ülkede lansmani gec kalmis bir ürün aslinda. Coca Cola Zero`nun üretilmesindeki temel amac sekerli odugu icin Coca Cola icmek istemeyen ama adinda Light gectigi icin Coca Cola Light`tan da hazzetmeyen erkekler icin bir alternatif sunmak. Yoksa aslinda Coca Cola Light`tan da cok farkli degil. Coca Cola`nin resmi aciklamsina bakacak olursaniz Coca Cola Zero`nun tadi Coca Cola Light`tan farkli ve normal Coca Cola`ya daha yakin. Coca Cola Zero`nun icerisinde aspartam, asesülfam K ve sukraloz gibi yapay tatlandiricilar bulunuyor. Ilk ikisi Coca Cola Light`ta da mevcut sonuncusu sadece Zero`da. Benim fikrimi soracak olursaniz gözleriniz kapali olarak bu üc Coca Cola`yi birbirinden ayirbiliyorsaniz üstün tat alma duyunuzu bu tür ürünlerle köreltmeyin, gidin sarap eksperi olun.

13 Mart 2008 Perşembe

Remington ve Darty

Geçtiğimiz hafta bahsettiğim saç düzleştiricime kavuştum sonunda :) Siparişimi Pazartesi öğleden sonra Darty'nin internet sitesinden verdim ve ürün Çarşamba günü öğleden sonra elimdeydi. Ben bile bu kadar çabuk gelmesine şaşırdım! Daha önce internette fiyat araştırması için kullandığımız bir siteden bahsetmiştik. Önce onu kullandım ama sonra Darty'e bakmak aklıma geldi de en uygun fiyatı orada buldum. Hem de kargo bedava. Yaşasın Darty! :P Tamam, biraz abartmış olabilirim ama kendime severek ve isteyerek yeni bir şey almışsam çok mutlu oluyorum :)
Akşam, ürünün içinden çıkan CD'yi izledim, nasıl kullanacağım konusunda çok yardımcı oldu. Gerçi videolarda hep iki kişi var, biri yapan diğeri ise saçı yapılan konumunda... Tek başıma bakalım nasıl olacak, bu akşam göreceğiz :) Sonucu fotoğraflı olarak sizinle paylaşırım artık...
Bu arada, Darty'i bilmeyenler için ufak bir not: Mağazanın şöyle bir iddiası/güven sözleşmesi var. Eğer Darty mağazalarından satın aldığınız ürünün aynısının (aynı marka ve modelinin) başka bir mağazada daha düşük fiyata satıldığını gösteren yayınlanmış belge (güncel tarihli fiyat broşürü, gazete ilanı, insert ) ile Darty'e başvurursanız aradaki fiyat farkını iade ediyorlar. Yanında da bir kutu çikolata ;)

11 Mart 2008 Salı

Hizmet 7-24

Son aylarda "inovasyon" kavramına takmış durumdayım. O yüzden bugün aldığım e-maili görünce hemen sizlerle paylaşmak istedim. Bu firmayla ve hizmetleriyle ilgili aslında daha önce bir yazı yazmıştım. Verdiklere hizmetlere bir yenisi daha eklenmiş, bu seferki hizmet ise Araç Muayenesi. Araçlarının fenni muayene işlemlerini yapmaya üşenenler ya da vakit ayıramayanlar düşünülmüş. Bunun için 444 77 24 nolu çağrı merkezini aramanız yeterli. Aracınızı adresinizden teslim alıp muayene ve egzoz emisyon ölçüm işlemlerini tamamlayıyorlar, muayene onayını ruhsatınıza işletiyorlar ve yine adresinize teslim ediyorlar. Elbette, belli bir ücret kaşılığında ;) İlaç 7-24 ve Market 7-24 hizmetleri gibi bu da güzel bir fikirden yola çıkılarak hayata geçirilmiş. Tebrik etmek lazım.

Dekorasyon Önerisi

Şu an oturduğumuz evi ilk tuttuğumuzda salondaki duvarlardan biri delik deşikti. Bizim tahminimize göre bizden önceki kiracılar plazma TV'yi sökerken o hale getirmişler. Duvarın eni o kadar genişti ki o boyutlarda bir tablo bir türlü bulamadık. Sonunda orta kısımlardaki delikleri kapatmak için beğendiğimiz pastel renk ağırlıklı bir tablo aldık ve astık. Fakat yine de en uçlardaki delikleri kapatmak için yeterli olmadı. Bunun üzerine, IKEA'ya yaptığımız ilk ziyarette tablomuza uygun renklerde, yanda en yukarıda gördüğünüz kutu içerisindeki gül yapraklarından satın aldım. Aslında bunlar dekorasyonda tabak içine ya da sehpa, örtü vs üstlerine serpiştirmek için kullanılıyor ama kimin umurunda :) Ben bu yaprakların 5'er adedini alarak birbirine diktim ve yanda gördüğünüz çiçeklerden yaptım. Bu çiçekleri de kapatamadığım deliklerin üzerine yapıştırdım. Aslında delikleri alçıyla kapattırıp, sonrasında da duvarın rengine boyayabilirdik ama bence böyle kesinlikle daha güzel ve iç açıcı oldu :)

6 Mart 2008 Perşembe

Yeni Farlarim - İnglot


Ilk Lacin'in blogunda gormustum İnglot'u. Farlari MAC kalitesinde fakat daha hesapli diyordu. Iste, benim vuruldugum andi bu :) Sonunda Cumartesi gunu Engin'le Mecidiyekoy'e gitmeye karar verdik de (C&A) ben de cikista Cevahir'e gidip İnglot'tan farlarimi aldim. Satis elemanlari cok ilgiliydiler sagolsunlar. Benim onun rengi nasilmis, bir de suna bakalim, yok yok ilki daha guzelmis vs gibi tum kararsizligimla sabirla basa ciktilar. Sonucta, ben de magazadan 5'li far paletimi, 4 renk farimi (bej, yesil, kahverengi, gri) ve tam da paletimin icine sigabilecek boyuttaki far fircami alip mutlu bir sekilde ayrildim :)
Magazada 3'lu, 5'li veya daha fazla far koyma kapasitesi olan diger paletleri bulmaniz mumkun. Paletlerdeki miknatisli mekanizma sayesinde farlarinizin kaymasi, dusmesi gibi birsey soz konusu degil. 5'li paletin fiyati 11 YTL'ydi ama sonucta bir kere aliyorsunuz bunu. Sonrasinda renkleriniz bittikce ya da ek yapmak isterseniz yine bos olan bolumleri kullaniyorsunuz. Tekli farlar 7 ya da 9 YTL. Cok uygun! Far fircasi ise %30 promosyondaydi sansima. Aslinda bir tane daha far fircasina ihtiyacim var ama artik o da baska sefere. Iyi ki gecen gun MAC'e gittigimde sadece concealer fircasi almakla yetinmisim. Fotografta gordugunuz gibi bir de makyaj cantasi hediye ettiler. Paletim icine tam sigiyor, boylece diger makyaj malzemelerimle beraber cantamda derli toplu duruyorlar. Kendime boyle severek, icime sinerek birseyler alinca cok mutlu oluyorum, size de ayni sey oluyor mu?