Daha önce de buraya bir kere gitmişliğim vardı ama kış günü olduğun için bahçesinin güzelliğini fark etmemiştim. Bugün kahvaltıya gittiğimizde, hava da güzel olduğu için o güzel bahçede oturabildik. Daha otoparktan cafe'ye giden yol sizi güzel çiçeklerle sarıyor. Bakımlı, canlı yemyeşil çimenlerin üzerinde görkemli ağaçlar ve çiçekler bulunuyor. Bahçenin solunda bir Dionysos heykeli var ve onun etrafi da güzelce çiçeklendirilmiş. Zaten cafe'nin hemen ön tarafında da çeşitli bitkilerin ve çiçeklerin satışı yapılıyor. (sanki dionysos kimmiş tabiiki bilmek lazim gibi yapmayacağim, gerekli wiki linki paylaşıp öğrenmek isteyenlere yardımcı olacağim: http://en.wikipedia.org/wiki/Dionysus ... veya yunan tanrılarından deyip geçelim...)
Servis elemanlari kibar, çalan müzik iyi, kahvalti da oldukca lezzetliydi. Biraz pahali olduğu söylenebilir. En fiyakali 2 kişlik kahvalti tabaği 55 tl...
Cafe'nin yanında şimdi bir de pony club hizmet vermeye başlamış. Sabah olduğu için aktif değildi ama ortalıkta ponylerin dolanmasi hoş oluyordur herhalde.
Iç mekanın dekorunu da oldukca beğendim. Yüksek tavan ve geniş camlar ortamı ferahlatıyor, Ayrıca şömine dekoru da oldukca orjinal.
Cafe için niye böyle garip bir isim seçmişler hiç bir fikrim yok. Web sitelerinde neden o güzel bahçenin tek bir fotoğrafi bile yok anlam verebilmiş değilim. (Ben de fotoğraf çekmediğim için sizinle paylaşamadım ama bir dahaki ziyaretimde söz...) Tek erkek tuvaletinin bulunduğu koca mekanda erkekler tuvaletine pisuvar koymamak nasil bir düşüncedir bilemiyorum ama genel olarak tuvalet, kalite olarak mekanın 3 seviye altinda kaliyor onu da belirtmiş olayim.... Arka tarafta otopark mevcut ama haftasonlari yeterli olmuyor.