8 Nisan 2008 Salı

Damla Çikolatalı Muffin

Eski günlügümde ne var ne yok diye kurcalarken bu yazima rastladim, buyrunuz mis gibi bir muffin deneyimi size, yaninda da mis gibi cay ya da istege gore kahvenizzzzz :) Bu tarifi daha sonra yaptigimda tarcin koymadim ve o hali daha cok begenildi bizim aile tarafindan. Bu da benden nacizane bir oneri.

Haftasonu, geçtiğimiz hafta takip etmeye başladığım Burçin'in yemek blogunda görüp beğendiğim muffin tarifini denedim. Geçtiğimiz hafta bir heves IKEA'dan 12li teflon muffin kalıbı satın almıştım. Hevesle yapabileceğim lezzetli bir muffin tarifi ararken Burçin'İn blogunu keşfettim. Bu muffini seçmemdeki en büyük sebep damla çikolatalı olması ve de içinde margarin/tereyağı değil sıvıyağ olmasıydı. Burçin'in de izniyle damla çikolatalı muffin tarifini sizlerle paylaşacağım.

Malzemeler:

- 3 su bardağı un
- 1 paket kabartma tozu
- 3 adet yumurta
- 1 tatlı kaşığı tarçın
- 1 su bardağı toz şeker
- 2 yemek kaşığı kakao
- 1 su bardağı soğuk süt
- ½ su bardağı sıvı yağ
- 1 su bardağı damla çikolata

Malzemeler benim 12'li muffin kalıbıma çok fazla geldi, o yüzden kalanını küçük bir kek kalıbına döktüm. Bir daha sefere ölçüyü biraz azaltıp yapmalı. Bir dahaki sefere diyorum çünkü yanında sıcacık demli bir çayla enfes oldu bu muffinler. Kahve sevmeyen ve hiç içmeyen bir insan olarak benim favorim muffin+çay ikilisidir ;) Neyse, uzatmadan muffin tarifine geçeyim.
Hazırlanışı:

Yumurta ve şekeri iyice çırpıyoruz. Damla çikolata hariç diğer tüm malzemeleri de ekleyip karıştırıyoruz (ben muffin hamuru iyice kabarsın diye un, kabartma tozu, tarçın ve kakaoyu süzgeçle eleyerek ekledim) Son olarak, damla çikolataları da tahta kaşık yardımıyla karışıma ekleyip hafifçe karıştırıyoruz. Karışımı, muffin kalıplarımıza ya da kağıtlarımıza yarısı dolacak şekilde paylaştırıyoruz. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 15-20 dakika , kürdan testinden geçene kadar pişiriyoruz.
Yukarıda da dediğim gibi sizin de kalıbınız 12'liyse ya malzemeleri 3/4 oranında azaltın ya da 2 ayrı partide yapabilirsiniz.
Muffinleriniz piştikten sonra üzerine çikolata sosu, hindistancevizi, fındık ya da fıstık rendesi, vişne suyu ya da reçelinin suyu vs gibi kendi damak zevkinize göre dilediğiniz sosu da ekleyebilirsiniz.

Unutmadan, sakın kalıbınız teflon diye yağlamamazlık etmeyin, gerçi pek sorun olmadı muffinleri çıkartması ama yağlasaydım daha da kolay olacaktı eminim.
AFİYET OLSUN, ıhhhmmmm :)

7 Nisan 2008 Pazartesi

Bitene Kadar

Daha önce buradaki yazımda, İndragandi isimli web sitesinden bahsetmiştim. Şimdi bahsedeceğim site de yine aynı mantıkta işliyor. Bu site ise www.bitenekadar.com. Tıpkı İndragandi'de olduğu gibi bu sitede de yine her gün yeni bir ürün satışa çıkıyor ama İndragandi gibi daha çok teknolojik ürünlerle kısıtlı değil. Şimdiye kadar takip ettiğim kadarıyla ürün yelpazesi daha çeşitli. Örneğin piller, saç düzleştiricisi, priz, papirüs vs gibi değişik kategorilerde ütünleri satışa sunuyorlar. Gidip bakmanızı öneririm çünkü bazen çok düşeş yerler yakalayabiliyorsunuz ;)

4 Nisan 2008 Cuma

EvTurkcell




Salı günü eşi Turkcell'de çalışan bir arkadaşımdan Turkcell'in yeni bir hizmeti hakkında e-mail gelmişti. İki gündür akşam evde televizyon izlerken reklamlarına da rastlamaya başlayınca artık blogumda bu hizmeti sizlerle paylaşayım istedim. Aslında bu uygulama Türkiye'de bir yenilik fakat yurtdışında senelerdir kullanılan bir hizmet. Ben Almanya'da öğrencilik yıllarımda O2 abonesiyken kullanıyordum. Yenilik deyip duruyorsun da eee neymiş o diyorsanız, buyrun buraya ya da aşağıda bana gelen maili yapıştırıyorum, oradan okuyabilirsiniz. Gerçi sık sorulan sorular bölümünde esas anlatılmış tüm detaylar ama çok uzun. O yüzden, siz en iyisi bu linke girip okuyun.





TURKCELL’DEN TÜRKİYE’DE BİR İLK DAHA !

ARTIK EV TELEFONUNDAN SABİT HAT ARAMA DEVRİ KAPANDI !
EVTURKCELL DÖNEMİ BAŞLADI !


Turkcell’den bir teknolojik yenilik daha müşterilerinin hizmetinde.
Artık evinizdeyken sabit hatları aramanın en uygun yolu EvTurkcell.

EvTurkcell servisinden tüm bireysel abonelerimiz faydalanabilecektir. Üstelik abonelik de çok kolay. EvTurkcell’e abone olmak için evinizden 8008’i aramanız yeterli.

Faturalı hat abonelerimiz ayda 7,5 YTL sabit ücret karşılığı, evlerinden tüm yurt içi sabit hatlarla dakikası sadece 5 YKR’a konuşabileceklerdir. Fiyatlara KDV dahil ÖİV hariçtir.

Hazır Kart abonelerimiz ayda 250 kontör yükleyerek evlerinden tüm yurt içi sabit hatlarla dakikası sadece 1 kontöre konuşabileceklerdir. 20 Mayıs’a kadar 250 kontör yükleme şartı aranmamaktadır.

1 Nisan 2008 Salı

MAC - Olmazsa Olmazlarım

Ben öyle aman aman makyaj yapan biri değilimdir ama her gün mutlaka rimel, ruj ve allık sürerim. Daha ne olsun mu diyorsunuz? :)

Yüzüme fondoten sürmeyi sevmiyorum. Daha önce birkaç farklı markanın hem fondotenini hem de sticklerini denedim ama hiçbirinden memnun kalmadım. Sanki yüzümün üzerinde bana ait olmayan yabancı bir tabaka varmış gibi hissediyorum ve bu bana ağırlık yapıyor. O yüzden, ancak özel bir yere gideceksem fondoten kullanırım.
Bu aralar MAC'in Studio Fix pudrasına tapar durumdayım :) Beyaz tenli olduğum için NW 25'i kullanıyorum. Bazı günler içimden gelirse ki bu haftada 2-3 günü geçmiyor, Studio Fix'i sürüp iyice pürüzsüz bir cilde kavuşuyorum. Beni hiç rahatsız etmiyor. Ne kuruluğa sebep oluyor ne de yüzümde pudra varmış gibi hissettiriyor. Bu sene göz altlarımda zaman zaman morluklar, mavilikler olmaya başladı. Bazı sabahlar gözüme çok batarsa da yine MAC'in concealer'ını kullanıyorum. Bana uygun olan tonu NW 20. Tabii kapatıcı için bir de fırçaya ihtiyacım var. Onun için de MAC 217 kapatıcı fırçasını kullanıyorum ve her ikisinden de çok memnunum. Madem bu kadar memnunum fırçama da iyi bakmam gerek değil mi? :) E o zaman da MAC'in fırça temizleme solüsyonu devreye giriyor. Kullanma sıklığınıza bağlı tabii ama ben iki haftada bir tüm fırçalarımı bu solüsyon ile temizliyorum.
Son olarak, bazı günler sadece rimelin yetmediğini düşündüğüm zamanlarda da MAC'in siyah göz kalemini kullanıyorum (smolder eye kohl). Kalem adeta kayıveriyor ve o kadar yoğun bir siyahlık veriyor ki ba-yı-lı-yo-rum. Bütün gün tazelememe hiç gerek kalmıyor.

28 Mart 2008 Cuma

KonuşGönder

Size Turkcell'in mesajlaşmaya getirdiği bir yenilikten bahsetmek istiyorum. Hizmetin adı KonuşGönder.

SMS'ten farkı, mesajı yazmakla uğraşmak yerine 30 saniye içinde konuşarak sesinizi kaydedip gönderiyorsunuz. Fikir kesinlikle iyi! Özellikle orta yaş ve üzeri grup SMS yazmakla uğraşmak istemiyor. Hatta annem gibiler yazmayı öğrenmekle bile uğraşmak istemiyorlar :) Ya da benim gibiler üşeniyorlar ve SMS atmak yerine direkt arıyorlar. Bir ara abartmıştım zaten, SMS gelince cevap yazmaya üşendiğim için arayıp söylüyordum ne istiyorsam. Ama şimdi KonuşGönder'i kullanacağım kesin. Hatta ilk denememi yaptım bile, test edildi onaylandı ;) Şimdi gelelim bu hizmetin artı ve eksilerine:

+ SMS ile aynı fiyat
+ 30 saniye zamanınız var ki bence ne söyleyeceğinizi biliyorsanız yeterli bir zaman.
+ Özelleştirilmiş bir mesaj gönderebiliyorsunuz, karşı tarafa kuru kuru bir tebrik, doğumgünü mesajı vs yazmaktansa "iyi ki doğdun" melodisi eşliğinde bir mesaj gönderebilirsiniz hem de kendi bülbül sesinizden ;)
- İletim raporu gelmiyor.
- Son 7 gün içinde aldığınız mesajlar ve 10 mesaja kadar kaydetme/saklama kapasitesi var.
- Size gönderilmiş olan eski KonuşGönder'leri dinlemek ücretli.

~Sadece Turkcell'liler arasında kullanılabiliyor. Başka operatörlere gönderemiyorsunuz.

Henüz hiçbir yerde duyurusuna ya da reklamına rastlamadım ama çok yakında başlar diye düşünüyorum.

Bu arada, nasıl kullanacağınızı anlatmayı unutmuşum. Hemen söyleyeyim: Mesajı göndermek istediğiniz numaranın başındaki sıfırın yerine * yazıyorsunuz (Örneğin: *532 XXX XX XX) ve 30 saniye boyunca konuşuyorsunuz. Hepsi bu kadar.

26 Mart 2008 Çarşamba

Gelin Ayakkabısı


Yaz mevsimi yaklaştıkça düğünlerde de bir artış yaşanıyor. Şu sıralar üç blogger düğün telaşında: Laçin, Nazo ve Yass. Tabii bunlar sadece benim bildiklerim, kimbilir daha hangi bloggerlar vardır aynı heyecanları yaşayan. Ben de geçtiğimiz yaz aynı koşturmacalı dönemlerden geçmiş bir blogger olarak sizlerle gelin ayakkabımı paylaşmak istedim. Solda gördüğünüz "esas" ayakkabım. Sağdaki ise yedeğiydi ama düğün günü o telaş içerisinde annemdeki bir torbanın içinde unutuldu gitti. Ayakkabımı değiştirmek aklıma bile gelmedi. Soldakiyle tepindim de tepindim :) Gerçi acısı gecenin sonunda çıktı! Her iki ayakkabımı da tesadüfen İnci'den aldım. Aslında soldaki ayakkabım sedefli bir beyaz yani hafif pırıltılı ama cep telefonuyla çekilen fotoğraf ancak bu kadar oldu, pek belli olmuyor, idare ediverin artık ;) Sağdaki beyaz rugan babetlerimi düğün gecesi giymemiş olsam da sonrasında bol bol giydim, zaten dikkatli bakacak olursanız ön kısmı biraz iz oldu bile.

Nemlendiriciler - Neutrogena

Havalar tekrar soğumuşken ve konuyu nemlendiriclerden açmışken devam edeyim istedim :)

Neutrogena, benim senelerdir vazgeçemediğim nemlendirici markamdır. Onu bulana kadar neler denemedim ki. Nivea, Arko, Dove ve daha aklıma gelmeyen nice markalar. Uzun zamandır da el, ayak ve vücut nemlendiricisini severek kullanıyorum, çok da etkili oluyor. Özellikle de benim gibi kuru bir cilde sahipseniz kesinlikle denemenizi öneririm. Gerçi tabii Bodyshop ya da diğer birtakım markalardan aldığınız çilek, nar, karpuz vs gibi güzel kokulara sahip değil ama esas olan benim için işlevi yani ne kadar nemlendirdiği diyorsanız doğru tercih derim. Tabii diğer mis gibi kokulu ürünleri de es geçmemek lazım, onlara da kokuları için devam ;)
Not: Engin yani nam-ı diğer Nodiahp yazmamaya biraz daha devam ederse burası tam bir kadın, güzellik, bakım bloguna dönecek :)

19 Mart 2008 Çarşamba

Bakımlı Dudaklar İçin

Dudaklarım eskiden sadece kış aylarında ya da çok soğuklarda kurur, çatlardı. Ama maalesef artık yaz, kış hiç farketmiyor. Sürekli kuru. Dolayısıyla bu da beni dudak ürünleri konusunda ufak çaplı da olsa bir guru yaptı. Denemediğim ürün kalmadı desem yeridir :) Şimdiye kadar en iyi nemlendirdiğine inandığım Neutrogena'nın sadık bir müşterisiydim ama bu kış yeni bir ürün keşfettim, adı Blistex. Bütün büyük eczanelerde kolaylıkla bulabiliyorsunuz. Markanın portföyünde şimdilik 4 ürünü var. Bunlar:
  • Daily Lip Conditioner - hassas dudaklara günlük bakım
  • Lip Splash - bilyeli dudak nemlendiricisi
  • Classic Lip Protector - klasik dudak koruyucu
  • Lip Relief Cream - çatlak dudaklara acil çözüm
Kışın Blistex'i ilk gördüğümde "Lip Relief Cream"'ini denedim ve benim için inanılmazdı fakat Neutrogena'dan bile iyi sonuç vermişti! Ayrıca dudakta bıraktığı nane kokusu da cabasıydı. Fiyatı ise Neutrogena'dan daha ucuzdu, yanılmıyorsam 6 YTL idi.
Dün ise uzun süredir merak ettiğim "Lip Splash" ürününü satın aldım. Bu, diğerine göre biraz daha tuzlu. 11 YTL. Fakat daha şimdiden ba-yıl-dım :) Bilyeli dudak nemlendiricisi nasıl oluyor demiştim ama oluyormuş işte. Bu ürünün özelliği ise nemlendirirken aynı zamanda dudaklara güzel bir parlaklık vermesi. Sanki renksiz bir parlatıcı ruj sürmüş gibi. Aklıma gelmişken, ben en iyisi tekrar tazeleyeyim ;)

16 Mart 2008 Pazar

Coca Cola Zero

Erkeklerin tas firin erkek olmakla övündügü bir ülkede lansmani gec kalmis bir ürün aslinda. Coca Cola Zero`nun üretilmesindeki temel amac sekerli odugu icin Coca Cola icmek istemeyen ama adinda Light gectigi icin Coca Cola Light`tan da hazzetmeyen erkekler icin bir alternatif sunmak. Yoksa aslinda Coca Cola Light`tan da cok farkli degil. Coca Cola`nin resmi aciklamsina bakacak olursaniz Coca Cola Zero`nun tadi Coca Cola Light`tan farkli ve normal Coca Cola`ya daha yakin. Coca Cola Zero`nun icerisinde aspartam, asesülfam K ve sukraloz gibi yapay tatlandiricilar bulunuyor. Ilk ikisi Coca Cola Light`ta da mevcut sonuncusu sadece Zero`da. Benim fikrimi soracak olursaniz gözleriniz kapali olarak bu üc Coca Cola`yi birbirinden ayirbiliyorsaniz üstün tat alma duyunuzu bu tür ürünlerle köreltmeyin, gidin sarap eksperi olun.

13 Mart 2008 Perşembe

Remington ve Darty

Geçtiğimiz hafta bahsettiğim saç düzleştiricime kavuştum sonunda :) Siparişimi Pazartesi öğleden sonra Darty'nin internet sitesinden verdim ve ürün Çarşamba günü öğleden sonra elimdeydi. Ben bile bu kadar çabuk gelmesine şaşırdım! Daha önce internette fiyat araştırması için kullandığımız bir siteden bahsetmiştik. Önce onu kullandım ama sonra Darty'e bakmak aklıma geldi de en uygun fiyatı orada buldum. Hem de kargo bedava. Yaşasın Darty! :P Tamam, biraz abartmış olabilirim ama kendime severek ve isteyerek yeni bir şey almışsam çok mutlu oluyorum :)
Akşam, ürünün içinden çıkan CD'yi izledim, nasıl kullanacağım konusunda çok yardımcı oldu. Gerçi videolarda hep iki kişi var, biri yapan diğeri ise saçı yapılan konumunda... Tek başıma bakalım nasıl olacak, bu akşam göreceğiz :) Sonucu fotoğraflı olarak sizinle paylaşırım artık...
Bu arada, Darty'i bilmeyenler için ufak bir not: Mağazanın şöyle bir iddiası/güven sözleşmesi var. Eğer Darty mağazalarından satın aldığınız ürünün aynısının (aynı marka ve modelinin) başka bir mağazada daha düşük fiyata satıldığını gösteren yayınlanmış belge (güncel tarihli fiyat broşürü, gazete ilanı, insert ) ile Darty'e başvurursanız aradaki fiyat farkını iade ediyorlar. Yanında da bir kutu çikolata ;)