Cafe/Bar/Restoran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cafe/Bar/Restoran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Ocak 2008 Salı

Vapiano

Tesadüfen son yazılarımız arka arkaya hep cafe/restoran oldu. Çok obur bir çift izlenimi mi çiziyoruz yoksa :)

Vapiano, Bağdat Caddesi'nde Suadiye Vakko'nun (beyaz köşk) sokağında, Lush'ın yanında bulunan bir İtalyan restoranı. Restorana girerken güleryüzlü bir hostes sizi karşılıyor ve hoşgeldiniz derken aynı zamanda da elinize chipli bir kart tutuşturuyor. Restoranda üç tip ana yemek seçme şansınız var. Makarna, pizza ya da salata. Diyelim makarnada karar kıldınız. Makarna bölümüne giderek önce hangi çeşit makarnayı istediğinize karar vermeniz gerekiyor. Burgu mu penne mi spagetti mi... Sonrasında ise içeriğine ve sosuna karar vermeye geliyor sıra. Bunun için menüdeki makarnalardan birini seçebileceğiniz gibi istediğiniz malzemeleri söyleyerek siz de kendinize özel bir tarif yaratabilirsiniz. Benim tercihim penne makarna ile ton balığı, mısır, mantar, krema ve parmesan peyniri oldu. Herşeye ton balığı koyabilmeyi başarıyorum. Salata, makarna, pizza, hiç farketmiyor :) İşin eğlenceli kısmı ise bu seçimleri yaptıktan sonra başlıyor. Aşçılar seçimleriniz doğrultusunda yemeğinizi gözünüzün önünde hazırlıyorlar. Girişte verilen çipli karta ise tüm siparişleriniz yükleniyor. Tam bu esnada örneğin pizza gibi hazırlaması nispeten daha uzun süren bir yemek seçtiyseniz aşçılar elinize siyah, ufak, dikdörtgen bir alet veriyorlar ve siz giriş katında ya da üst katta oturmaya başlıyorsunuz. Yemeğiniz hazır olduğunda bu alet titreyerek sizi uyarıyor ve gidip yemeğinizi alıyorsunuz. Söylediğim gibi ben o gün öğle yemeğinde iş yerindeki arkadaşlarımla gittiğimde tercihimi makarnadan yana kullandım. Ama elbette pizza seçen arkadaşımın yemeğinin tadına da baktım :) Enfes mantarlı bir pizzaydı ve de ko-ca-man-dı! Ihhmmm, nasıl da acıktım şimdi.
Dekorasyon genel olarak ferah ve aydınlık. Biz giriş katında oturduk gerçi ama gördüğüm kadarıyla üst katta daha rahat oturacak yerler var. Biz bank gibi birşeyin üzerine oturduğumuz için sırtımızı yaslama imkanımız olmadı. Bir dahaki sefere hem pizza yenecek hem de üst kattaki rahat koltuklara yerleşilecek :) Bu arada az kalsın unutuyordum. Yemeğiniz bitip de restorandan ayrılacağınız zaman öyle garson arama, çağırma, hesap isteme, hesabın gelmesi, para üzeri bekleme vs yok. Çipli kartınızı alıp çıkıştaki kasaya gidiyor ve ödemenizi yapıyorsunuz.

28 Ocak 2008 Pazartesi

Kirpi Cafe & Restaurant - Ek

Geçtiğimiz hafta Kozyatağı'ndaki Kirpi Cafe ile ilgili bir yazı yazmıştım. Yemek ve hizmet kalitesinden, fiyatlarından o kadar memnun kalmıştım ki Bağdat Caddesi'ndeki şubesini de mutlaka bir ara Nodiahp ile ziyaret edeceğimden bahsetmiştim.
Dün Caddebostan AFM Budak'tan sinema biletlerimizi ("Ben Efsaneyim / I Am Legend") aldıktan sonra baktık vaktimiz var ve karnımız aç, dedik Kirpi'ye gidelim. Burası 2 katlı ve Kozyatağı'na göre oldukça genişti. Biz sigara içilmediği için kış bahçesinde oturmayı tercih ettik. Servis elemanları yine burada da gayet kibar ve güleryüzlüydüler. Fakat, servis için pek hızlı diyemeyeceğim. Garsonlar hem aşağı hem de yukarı katlara gidip duruyorlardı. Aslında bunda mutfağın üst katta olmasının da etkisi var tabii. Asıl mühim olan ise hem menüsü hem de fiyatları oldukça farklıydı. Kozyatağı'nda 16 YTL'ye yediğim yemek burada 23 YTL idi. Gerçi aynısı değildi fakat muadili denebilir. Ben salata yemeyi tercih ederken Nodiahp chili soslu tavuk yedi. Lezzeti çok güzeldi, ben de tadına baktım hatta, fakat porsiyon yine Kozyatağı'ndakinden çok daha ufaktı. Gerçi konseptler farklı. Kozyatağı'ndaki Kirpi, öncelikle çalışanların öğle yemeklerinde gitmeleri için yapıldığı için tabii fiyatlar da ona göre daha uygun.

27 Ocak 2008 Pazar

Osmani Restaurant

Yeni açılan sayısız alışveriş merkezlerinden biri de İstinye Park. Burada yemek yiyecek olursanız sakın Food Court’unda yemek yemeyin. Orası hemen hemen tüm alışveriş merkezlerinde olduğu gibi sigara dumanı; dolayısıyla boğucu ve kalabalık. İstinye Park’ın alt katında, sağ cephesinde yer alan Istinye Pazarı’nı bulun ve açık hava “simülasyonu” altında yemeğinizi Osmani’de yiyin. Herhangi birşey yemeyecek olsanız bile yine de Istinye Pazarı’nı bir görün bence. Beyaz ışıklı tavan aydınlatması ile çok hoş bir açık hava atmosferi yaratmışlar...
Istinye Park’ın mağazalarında dolaşmaktan acıkıp biraz da geleneksel lezzetlerimizden tadalım diye düşünenler için çok uygun bir mekan Osmani. Burada sulu yemek ve kebaptan sahanda yumurtaya kadar her zevke uygun lezzetler mevcut. Garsonlar kibar ve servis hızlı. Bu arada fiyatlar oldukca uygun. Özellikle fiyat/performans kriteri göz önünde tutulduğunda Osmani oldukça başarılı. Değişik bir tat denemek istiyorsanız, ben size esasında bir tatlı olan Laz Böreğini tavsiye ederim. Bildiğim kadarıyla eve servis de mevcut. Yakın bir yerlerde oturuyorsanız ve alışveriş merkezlerinden hoşlanmıyorsanız en azından eve servisi bir denemekte fayda var.

25 Ocak 2008 Cuma

Kirpi Cafe & Restaurant

Bugün öğle tatilinde şirketteki arkadaşlarımla Kozyatağı'nda By Otell'in arka tarafında kalan Kirpi Cafe'ye gittik. Daha önce, Bağdat Caddesi'nde Divan'ı geçince Sabri Özel'in sokağında olduğunu duymuştum bu cafenin. Meğer Kozyatağı'nda ve Koşuyolu'nda da şubeleri varmış.
Kozyatağı'ndaki Kirpi ufak bir yer ve benim tavsiyem eğer haftaiçi öğle tatili saatlerinde gidecekseniz mutlaka önceden telefon ederek rezervasyon yaptırmanız. Yoksa ayakta kalabilirsiniz ya da bizim gibi şansınız yaver giderse köşede kuytu bir masada boş yer bulabilirsiniz. Menüde salata, omlet, makarna, beyaz-kırmızı et çeşitleri yer almakta. Ben ana yemeklerden mantar soslu bonfileyi tercih ettim ve tadına baktıktan sonra ne kadar doğru bir karar vermiş olduğumu da anladım :) Zaten mantar, krema ve kırmızı et üçlüsüne ba-yı-lı-rım. Gelen tüm porsiyonlar oldukça büyüktü. Ben kurt gibi aç olmama rağmen yemeğimi bitirdiğimde infilak etmek üzereydim :) Arkadaşlarım Holland Steak ve Pekin Ördekli Biftek tercih ettiler. Tabii ben durur muyum, hepsinin tadına baktım ve her ikisi de gayet lezzetliydi. Benim yediğim yemek 16 YTL'ydi ki caddedeki diğer cafelere kıyasla gayet uygun bir fiyat. Kırıntı, Midpoint, Cafe Cadde vs gibi benzer cafelerde bu ayarda bir yemeği 25 YTL'den aşağı yiyemezdim.
Yemeklerin sunumları da gayet güzeldi. Keşke fotoğraf makinem yanımda olsaydı da birkaç kare çekip buraya koysaydım, siz de ağzınızın suyu aka aka fotoğraflara bakarken "alacağın olsun quentins" deseydiniz. Gerçi diyeceksiniz ki "artık cep telefonları var, onunla çekseydin ya" ama benimki 4 senelik, ilk fotoğraf çekme özelliğine sahip nokialardan olduğu için kalitesini siz düşünün artık :)

Neymiş efendim. Bağdat Caddesi'ne ilk gidildiğinde bu sefer de Kantarcı'daki Kirpi Cafe denenecekmiş. Bu arada unutmadan hemen şunu da belirteyim, elemanları da gayet saygılı ve ilgili. Quentins'den Kirpi Cafe'ye 8 puan. O da ortamdaki uğultu ve sigara dumanından kırıldı.

12 Ocak 2008 Cumartesi

Nature & Peace Restoran

Bağdat caddesinin yeni mekanlarından biri de Nature & Peace Restoran. Bildiğim kadarıyla Caddebostan'daki bu şube Beyoglu Parmakkapı sokaktaki restorandan sonra Istanbul'daki ikinci şube. Özellikle sağlıklı beslenmek isteyen ve diyet yapanlar için uygun bir mekan. Sloganı, “Sağlıklı yaşam için sebze ye, barışçı ol!'

Dekorasyon ahşap ağırlıklı ve ferah. Sandelyede oturulan iki ve dört kişilik masalar olduğu gibi daha rahat oturabileceğiniz ama yemek yemenin daha zor olduğu koltuklu masalar da mevcut. Özellikle avizeler başarılı seçilmiş bence. Ortam yeterince aydınlık ancak ışık kesinlikle göz almıyor. Bu arada garsonlar da ilgili ve kibar. Eksik yönlerden biri restoranda sigara içilmeyen bir bölümün mevcut olmaması. Aslında sağlıklı yaşam konspti üzerine kurulu bir yer olduğunu düşünürsek bu oldukca garip.

Masalarda sağlıklı beslenmek için size yol gösterecek bir grafik var ve size hangi besinlerin hangi sıklıkla alınması gerektiğini gösteriyor. Her ne kadar burası daha çok bir vejeteryan mutfağı olsa da beyaz etli yemekler de mevcut. Ancak sizi uyarmalıyım; porsiyonlar küçük ve salatalar da biraz garip. Bize gelen salata daha çok bir yemeğın yanına konmak için hazırlanmış gibiydi. Onun dışında yemekler leziz. Yoğurtlu kirpi köfteyi rahatlıkla tavsiye edebilirim ama sunu soylemeden de gecmeyeyim; 5 adet top kofte 14 ya da 16 milyondu.

7 Ocak 2008 Pazartesi

Ben & Jerry`s


Bugun isyerinde mesainin bitimine 20 dakika kala ben tam baygin baygin calisirken birden bir cingirak sesi duydum. Kendi kendime herhalde yine sirkettekilerden birine tuhaf bir yilbasi hediyesi geldi dedim ama meger inek gelmis sirkete. Evet, evet, inek :) Cingirak da onun! Odama hostes bir kizla birlikte kocaman bir inek girdi :) Ben siritmaya basladim o andan itibaren, tum bayginligim ucup gitti. Elinde bir brosur Ben&Jerry`s in tanitimini yapiyorlar, biz buradayiz bekleriz diyerek oda oda dolasiyorlar. Resepsiyonun oraya gittigimde bir dondurma arabasiyla beyaz uzerine siyah lekeli (inek uniformasi) bir t-shirt giymis gorevliyi gordum. Sonra hostesle inegimiz de geldi ve 4 cesit dondurmadan istedigimizi secerek kulahta afiyetle yedik sirket calisanlari olarak. Ben cilek, kurabiye ve cheesecakeli cesidini yedim. Diger uc cesit ise soyleydi: cikolatali kurabiye parcalari ve vanilyali dondurma, cikolatali brownie parcalari ve cikolatali dondurma, vanilyali dondurma. Biraz erimis olmasina ragmen cilek, kurabiye ve cheesecakeli dondurmayi cok begendim. Adindan da anlasilacagi gibi gercekten de cheesecake parcalari vardi icinde ve cok lezzetli bir dondurmaydi.
Dondurma yemekle kalmadik tabii. Hostes inekle fotograflarimizi cekip hemen ozel inekli Ben&Jerry`s cercevelerine yerlestirip bize verdi. Nerede magazalari oldugunu sordugumda su an icin Turkiye`de sadece Istanbul`da oldugunu ogrendim. Avrupa yakasinda Kanyon ve Nisantasi City'sde, Anadolu yakasinda ise Umraniye Meydan Alisveris Merkezi`nde subeleri bulunuyormus.

Kuruculari, diger dondurma cesitleri, sirketin tarihcesi ve sosyal sorumluluk projeleri gibi konularda daha detayli bilgi almak isterseniz, buradan websitelerini ziyaret edebilirsiniz.

Belli ki hedef kitlesi AB, C1 SES grubu ve 25-46 yas grubu. Tanitim kampanyasi cok eglenceli ve isabetliydi. Hedef kitlelerinin yer aldigi bir plazadaki calisanlari ziyaret ederek, marka imaji gibi eglenceli, genc ve dinamik bir tanitim kampanyasi yaptilar. Ustelik urunu de tattirarak goruslerimizi aldilar. Hem akilda kalici hem de kendinden soz ettiren bir kampanyaydi. Kanyon ya da Meydan Alisveris Merkezi'ni ilk ziyaretimde eminim ki hem ben hem de yanimdakiler Ben&Jerry'se ugrayacaklar :)

2 Ocak 2008 Çarşamba

Barnie's Coffee & Tea Company


Cumartesi akşamı E. ile Caddebostan'da Cafe Crown'ın karşısında Barlar sokağına inen sokağın köşesindeki Barnie's Coffee'ye gittik. Bu arada, Cafe Crown kapanmış, bilmeyenlere duyurulur. Gereksiz derecede pahalı bir cafeydi, sadece iki kere gitmiştim. Hatta ikincisi zoraki olmuştu. Neyse, konuyu fazla dağıtmadan Barnie's hakkındaki fikirlerimi kısa kısa sizlerle paylaşayım.

Barnie's in İstanbul'da Caddebostan dışında Türker İnanoğlu Maslak Show Center, Nişantaşı ve Ataşehir'de de şubeleri bulunmakta. Yanılmıyorsam Ankara'da da Barnie's var ve hatta İstanbul'daki Barnie's lerden önce açıldı. Barnie's Amerika'nın Florida eyaleti Orlando şehri merkezli bir kahve zinciri ve Reysaş tarafından Türkiye'ye franchise alınarak getirildi. Barnie'sde kafeinsiz kahve, buzlu kahveli/buzlu meyveli içecekler, sıcak/soğuk kahveli ve meyveli içecekler, çok çeşitli bitkisel çaylarının yanısıra pasta çeşitleri de bulunmakta. Ben hiç kahve içmeyen bir kişi olarak bitki çayı içtim. 5 YTL'ye gelen çaydan iki fincan çıktı. Dolayısıyla fiyatlar gayet makul.

Cafenin dekorasyonu iç açıcıydı. Sigara içilen/içilmeyen bölüm ayrımı neyse ki vardı da rahat ettim. Cafede ayrıca Barnie's markalı özel çay ve kahveler de satılıyor. Hemen girişte üç adet Mac var ve bunlardan internete girebiliyorsunuz. Cafede dikkatimi çeken bir diğer ayrıntı ise Nokia, Samsung, Motorala, Siemens vs gibi birçok cep telefonu markası için şarj aleti bulunmasıydı. Telefonunuzun şarjı mı bitti, kilitli küçük dolaplardan istediğinizi kullanarak bunu kolayca halledebiliyorsunuz. Böyle bir hizmeti bir cafede ilk defa görüyorum. Servise gelince kötü değildi ama öyle çok iyiydi dememi sağlayacak herhangi bir ayrıntı da gözüme çarpmadı. Son olarak, tuvaletler E. tarafından (nam-ı diğer Nodiahp) test edilip onaylandı, hem temiz hem de dekorasyonu gayet güzelmiş.

30 Ağustos 2007 Perşembe

Adana Dostlar Kebapçısı

Bugün öğlen şirketten bir arkadaşımızın doğumgününü kutlamak için Adana Dostlar Kebapçısına gittik ve çok memnun kaldık. Bu yazıyı yazmamın sebebi de o zaten yoksa kesinlikle yediklerimizi bir bir anlatıp ağzınızı sulandırmak değil amaç :)

Biz Trio'nun oradakine gittik ama yanılmıyorsam Bağdat Caddesi'nde Göztepe'de de bir şubeleri var. Etler inanılmaz lezzetliydi, özellikle de pirzolası enfes, tavsiye ederim. Çöp şiş, pirzola ve meşhur adana kebabını yerken aman siz siz olun yemek sonrasında gelecek olan kadayıf ve kesme dondurmaya mutlaka yer ayırın.

Yemeklerinin lezzetli olmasının yanısıra fiyatları da çok makul. Fakat aynı olumlu düşüncelerimi personeli için söyleyemeyeceğim. Evet hepsi çok terbiyeli. Kapıdan adımınızı atar atmaz hoşgeldinler afiyet olsunlar vs başlıyor fakat garsonları ter kokuyor! Bu da olmasa Adana Dostlar'a tam puan verebilirsim ama maalesef özellikle de yaz günleri her yerde bu ter kokusunu çekmek zorunda kalıyoruz. Biraz temiz olun ya, bu kadar mı zor?! İlla pahalı deodorantlar vs kullanmanıza gerek yok. Su ve sabunla bu iş halledilir ama insanın içinde olacak.