8 Temmuz 2010 Perşembe
Papa John's Pizza
15 Nisan 2010 Perşembe
Selçuk Nakliyat
2.5 hafta önce taşındık. Taşınma arifesinde epey nakliye firması araştırdığım için deneyimlerimi hemen sizinle de paylaşmak istedim. Eleye eleye elimde 3 firma kalmıştı. 1- DTN 2- Topçuoğlu 3- Selçuk Nakliyat.
DTN’yi aradığımda cevap olarak Mayıs ortasına kadar “fully booked” olduklarını söylediler. Evet, evet, kokoşlar aynen böyle söylediler. Topçuoğlu ve Selçuk’a ise Cumartesi sabahına randevu vermiştim. Gelip eşyalarımı görsünler, görüşelim, fiyat alalım diye. Topçuoğlu, biraz lakayıt çıktı çünkü Cuma günü hiç aramadan çat kapı gelmiş. Evde temizlikçi vardı. Bir güzel girmiş içeri, eşyalara bakmış, bir de bana not bırakmış. Akşam arasınlar fiyat konuşalım diye. Akşam aradım. Bana ilk söylediği “x liradan aşağı olmaz”. Neyse, neticede biz Selçuk Nakliyat’ı seçtik ve çok da memnun kaldık. Taşınacağımız gün, saat 08:20’de 7 kişi geldiler. Saat 11:40’da tüm eşyaları paketlemişlerdi ve yeni evimize yola çıktık. Yeni eve eşyaları yerleştirip çıkmaları ise saat 14:30 oldu! Bu kadar kısa sürede bitmesine çok şaşırdım. İşlerini büyük titizlikle yaptılar. Üstelik, salonu kafamızda tasarladığımız gibi yerleştirdiklerinde beğenmedim ve bunu söylememe rağmen, "yok, siz beğenmediniz böyle" deyip kendiliklerinden bir de şöyle yapalım, bir de böyle bakın vs diyerek koltukların yerlerini değiştirip durdular :)
Mutfakta ve salondaki hiçbir kırılacak eşyamı sarmamıştım. Sadece havlu, çarşaf ve kıyafetlerimizin bazılarını kaldırmıştım. Firmanın beni şaşırtan bir hareketi örneğin, salonda yemek takımlarını sarmaya başlamadan önce elemanın gidip banyoda ellerini yıkaması ve gazete kağıtları yerine beyaz kağıt kullanmasıydı. Hoş, annem ve benden çatlak olduğumuz için yeni eve gidince 2 gün boyunca herşeyi tek tek yıkadık, o ayrı :)
Daha detaylı bilgi ve fotoğraflar için web sitelerini inceleyebilirsiniz...
Krispy Kreme
Ağzımızın suyu aktı, yeter, sadede gel, nerede bulacağız biz bu güzellikleri diyorsanız; Şaşkınbakkal’da Barış Büfe’nin sokağından başınızı içeri uzatırsanız göreceksiniz hemen. Ya da Palladium’da ve Capitol’de de bulabilirsiniz. En son Maltepe Carrefour’da da açılacak diye pankartını görmüştüm. Orası da açılmıştır herhalde. Avrupa yakasındakiler, üzülmeyin, sizi unutmadım. Cevahir’de var yanılmıyorsam. Başka da şimdilik şubesi yok. Ama hiç şüphem yok, yakında mantar gibi türemeye başlar her yerde.
30 Ocak 2010 Cumartesi
Korsan Taksi
Sakiz Adasi Cafe
19 Ocak 2010 Salı
Pratik Depo
6 Aralık 2009 Pazar
TURKUAZOO Sualti Dünyasi
Tüm bu eglencenin fiyati 25tl ama cocuklara yaslilara gruplara falan indrimler de var ve tahmin edebileceginiz gibi Müze Kart gecerli degil. Özellikle cocuklar icin cok egitici bence. Okullar buraya geziler düzenlemeli...
15 Kasım 2009 Pazar
Dinette
8 Kasım 2009 Pazar
Set Balik
4 Ekim 2009 Pazar
Bir Garip Hirsizlik Hikayesi
Sabah binanin turnikelerinden gecmeye calisirken cüzdanimin yanimda olmadigini fark edince evde unutugumu düsünüp, icimden bi küfür savurduktan sonra daha fazla üstünde durmadim. Ama daha sonra Garanti Bankasindan kartimla sifresiz alisveris yapilidigina iliskin SMS gelince cüzdanimi caldirdigimi anladim.
Hayvan herif beni ne zaman, nasil carpti anlamadim. Belki de ben fark etmeden düsürdüm bir yerlerde, bilmiyorum. Cüzdanimdaki paranin gittigi yetmezmis gibi bir de Carrefour'dan yüklü miktarda alisveris yapilmis. Sonucta sifresiz yapilmis bir islem oldugu icin Garantiden parami geri alabilirim diye düsünüyorum. Beni en cok üzen ise Nüfus Cüzdani ve Ehliyet islemleriyle ugrasmak olacakti.
Daha önceleri bir yerlerde Nüfus cüzdani kaybedince karakola gidip tutanak tutturmanin ileride kimligimle yapilabilecek sahtekarliklara karsi kanit olabilecegini okumustum. Aksam karakola gittim ama saolsunlar beni baslarindan savmak icin ellerinden geleni yaptilar. Yok nerede fark etmisim, orasi onlarin bölgesi degilmis, yok tutanaga zaten gerek yokmus falan filan. Hirsizligin oldugu yer önemli degilmis, benim fark ettigim yer önemliymis. O tutsa bu sefer de bizim bölgede oturmuyorsun falan diye sallayacak belli. Ne desem iplemiyor. Adam aksam aksam bir de seninle mi ugrasicam, git basimdan diye gözümün icine bakiyor. Sonunda pes edip eve yollandim ama hirsizdan cok polise sinirlendim valla... Büyük ihtimal polis de hirsizdan cok bana sinirlendi :) Sonuc olarak avucumu yaladim, gazeteye ilan veririm diye kendimi avutup eve gittim.
Ama su ise bakin ki benim hirsiz vicanli (!?) cikti iyi mi. Adam cüzdani posta kutusuna birakmis; icinde para, kredi kartlarim ve sayisal loto kuponum (sansimi bile calimis yaw) disindaki hersey duruyor. Bir de mektup birakmis vicdan sahibi zat.
Beddua etmeyecekmisim; hirsiz degilmis. Mühar Mühtar (öyle yazmis) dolasip adresimi bulmus. Issiz, bes parasiz ve zor durumdaymis. Karisi ile kavgaliymis, benim param ile karisina ve cocuklarina hediye almis. Is bulunca geri ödeyecekmis, gerekirse taksit taksit ödeyecekmis.
Ilginc degil mi? Ne düsünecegimi de bilmiyorum. Kimliklerim geri geldigi icin seviniyorum ama bu, herifin hirsiz oldugu gercegini degistirmez. Parayi da günün birinde geri öderse bomba olur valla. Düsünüyorum da niye cüzdani geri getirsin ki? Mantikli bir cevap bulamiyorum. Vicdani sebepler de günümüzde cok naif geliyor ama kim bilir...