15 Kasım 2009 Pazar

Dinette

Yazmayalı ne kadar oluyor bilmiyorum. Ne siz sorun ne de ben söyleyeyim. Phaidon da olmasa bu blog iyice boşlanacaktı.

Dün akşam, yemek için Bağdat Caddesi'nde daha önce gitmediğimiz bir yere gidelim dedik ve Dinette'de bulduk kendimizi. Telefonda rezervasyon yaptırdık ve rezervasyon sırasında da Phaidon özellikle iyi bir masa olsun lütfen dedi. Onlar da cevap olarak bizim bütün masalarımız güzeldir dediler. Biz de vaayy dedik ama gidince gördük ki yalaannnn! Dinette, Bağdat Caddesi'nde Suadiye'de yanılmıyorsam eski Carpe Diem'in yeri. Sigara içenlere göre bir mekan. Dış mekanı geniş ve ışıklandırması vs daha şık. İçimden keşke sigara içseymişim diyeceğim aklıma gelmezdi :P Bu arada bir tek sol taraftaki sürgülü camı açıktı. Geriye kalan yerler kapalıydı. Ona rağmen nasıl fosur fosur sigara içildiğini biz anlayamadık, orası ayrı bir muamma. İçeriye girdiğimizde bize garsonların servis masasının yanındaki ufacık yuvarlak masayı ve 2 sandalyeyi gösterdiler, şaka gibiydi. Ne büyük hayalkırıklığı! Akşamın keyfi kaçmasın diye pek bir şey dememeye özen gösterdim ama bu, burada yazmama engel değillll. Gece boyunca garsonların tüm konuştuklarını dinlemek zorunda kaldık, ne büyük keyifti! Ayrıca mekan inanılmaz fazla aydınlıktı. Aslında içeride daha başka tonlarda (üst katta) boş masalar vardı ancak içeride bizden başka sadece 1 masa olduğu için o bölümleri açmamışlardı. Re-za-let!
2 ana yemek ve 2 alkolsüz içecek için 60 TL'nin üzerinde bir para ödedik. Ketçap istedim masaya plastik kırmızı bir ketçap şişesi geldi. Beklerdim ki ufak bir sosluğa koyup getirsinler. Ama bu mekandan fazla şey beklemek olurdu bu herhalde! Gittiğim yerlerde içeceğimi genelde yemekle beraber isterim ve çoğu yerde sanki inanılmaz zor bir şey istemişim gibi hissederim. Dinette'de de yine aynı şey oldu. Alt tarafı Coca Cola Zero istedim ancak yemekle birlikte gelsin lütfen dedim. Yemek geldi. Benim içeceğim vardı dedim. Coca Cola geldi. vs vs vs
Herşey mi çok kötüydü diyorsunuz, duyar gibiyim. Hakkını yemeyeyim. Yemek öncesinde gelen zeytinli, beyaz ve kepek ekmek sıcacık ve çıtır çıtırdı. Beğendik. Yemeğim ise ortalamaydı. Ancak bu fiyata bu hizmet ve bu yemekler hiç olmamış.
Doyduk mu? Doyduk.
Bir daha gider miyim? Hayır.

8 Kasım 2009 Pazar

Set Balik


Söyle arkadaslarla bir araya gelelim, mezeler esliginde sohbet edip hafiften demlenelim, baligimizi da yiyelim ama arabanin anahtarini da masaya birakip gitmeyelim diyenler icin Tarabya'da bulunan Set Balik Lokantasi'ni tavsiye ederim. Aslinda benim tavsiye etmeme de pek gerek yok. 1967'den beri Istanbul'un en popüler balik lokantalarinda biri oldugu icin es dosttan daha önce duymus da olabilirsiniz.

Müdavimleri coktan alisik tabii ama ilk defa gidiyorsaniz siparis sisteminde biraz yabancilik cekebilirsiniz. Rakinizi söylüyorsunuz ama masya sise gelmedigi icin 70lik mi söylesek, birer duble söyleyip gecenin kivamina göre sonra mi karar versek gibi bir derdiniz yok. Sizin icin sise acmiyorlar ama bosalan kadehleri devamli dolduruyorlar.

Mezeleri secerken elinizi korkak alistirmayin, hepsi birbirinden güzel. Özellikle Maydanozlu Uskumruyu denemenizi tavsiye ederim, bittikce yenisini isteyin. Genelde mezelerle zaten doyma noktasina geliyorsunuz ama üstüne bir de günün baligindan yemenin bir sakincasi yok. Üzerine bir de tatlinizi yiyip türk kahvenizi ictiyseniz sizden krali olamaz :)

Yukarida anlattigim keyifin bedeli hemen hemen her zaman 50 ytl civarinda ki bu fiyata Besiktasta kiytirik bir iki meze ve iki kadeh rakiyi ancak icersiniz. Tek problem Set Balik'ta kredi karti gecmiyor. O yüzden tedearikli gitmekte fayda var.

Unutmadan söyleyeyim; Set Balik her aksam dolup tasmakta oldugu icin mutlaka önceden rezervasyon yapin. Bir de Tarabya'da deniz kenarinda bulunmasina ragmen lokantanin herhangi bir deniz manzarasi bulunmuyor...