30 Ağustos 2007 Perşembe

Adana Dostlar Kebapçısı

Bugün öğlen şirketten bir arkadaşımızın doğumgününü kutlamak için Adana Dostlar Kebapçısına gittik ve çok memnun kaldık. Bu yazıyı yazmamın sebebi de o zaten yoksa kesinlikle yediklerimizi bir bir anlatıp ağzınızı sulandırmak değil amaç :)

Biz Trio'nun oradakine gittik ama yanılmıyorsam Bağdat Caddesi'nde Göztepe'de de bir şubeleri var. Etler inanılmaz lezzetliydi, özellikle de pirzolası enfes, tavsiye ederim. Çöp şiş, pirzola ve meşhur adana kebabını yerken aman siz siz olun yemek sonrasında gelecek olan kadayıf ve kesme dondurmaya mutlaka yer ayırın.

Yemeklerinin lezzetli olmasının yanısıra fiyatları da çok makul. Fakat aynı olumlu düşüncelerimi personeli için söyleyemeyeceğim. Evet hepsi çok terbiyeli. Kapıdan adımınızı atar atmaz hoşgeldinler afiyet olsunlar vs başlıyor fakat garsonları ter kokuyor! Bu da olmasa Adana Dostlar'a tam puan verebilirsim ama maalesef özellikle de yaz günleri her yerde bu ter kokusunu çekmek zorunda kalıyoruz. Biraz temiz olun ya, bu kadar mı zor?! İlla pahalı deodorantlar vs kullanmanıza gerek yok. Su ve sabunla bu iş halledilir ama insanın içinde olacak.

27 Ağustos 2007 Pazartesi

Gülkanlar Mefruşat

Evin perdelerini Üsküdar’daki Gülkanlar Mefruşat’a yaptırdık ve söz verdikleri tarihte getirdiler. Salon ve mutfak perdelerimiz klasik olduğu için hiçbir sorunla karşılaşmadık. Fakat yatak odası perdelerimizi katlamalı istemiştik. Perdeyi astıklarında farkettik ki çubuklar yamuk yumuk duruyor. Çubukların geçtiği kumaşın bazı yerlerini dar (olması gerektiği gibi), bazı yerlerini ise bol bırakmışlar ve dalgalı dalgalı yani düzgün durmayan çubuklu bir perdemiz oldu. Ayrıca perdede yer yer siyah lekeler de vardı, makine yağı sürünmüştür diyerek gayet doğal birşeymiş gibi davrandılar. Sonuçta, yatak odamızın perdeleri tekrar sökülerek geri gönderildi. Yaklaşık 4 gün sonra tekrar getirdiler perdeyi. Belki eskisinden daha iyiydi ama halen bazı çucuklar düeltilmemişti. Ayrıca bize yeni bir kumaştan en baştan dikeceklerine söz verdikleri halde aynı kumaşa yaptıklarını gördük (eski dikiş yerlerinden arta kalan deliklerden farkediliyordu bu kolaylıkla). Halen düzgün olmadığı için ikinci kez perdeler söküldü ve geri gönderildi. İki gün sonra telefon açtığımda bu sefer terzilerini değiştirdiklerini ve kesinlikle yeni bir kumaştan dikileceğini zira aynı kumaşa artık üçüncü kez dikiş tutmayacağını söylediler (mecburiyetten yeni bir kumaşı diktiler kısacası) Üçüncü ve son kez katlamalı perdelerimiz geldi ve takıldı. Bu sefer makine yağı lekesi yoktu ve çubukların dikişleri aynı sıkılıktaydı. Fakat bu sefer de 2 bölümde çubukların ortasında kalan alan yamuktu. Acaba göz yanılgısı mı diye şüphelenerek metreyle ölçtüm ama değişen bir şey olmadı. Baktım bu adamlar bu işi beceremeyecekler, bıraktım peşini. Zaten mobilyaydı, halıydı, perdeydi derken o kadar bunalmıştım ki artık bu yamukluklara daha fazla takılamadım. Benim gibi gayet dikkatsiz biri bile bu yamukluğu farkettiğine göre gerisini siz düşünün...

Perdeleri getiren her iki eleman da çok saygılı ve düzgün insanlardı. Firmanın tek takdir ettiğim yönü bu oldu. Bir daha buraya perde yaptırmak mı? Eğer klasik yaptıracaksam olabilir ama katlamalı için bir daha ASLA!

24 Ağustos 2007 Cuma

Alfemo Mobilya

Ankara Mobilya'da onca sorun yaşadıktan sonra (halen de yaşamaya devam ediyoruz maalesef) hiç değilse koltuklarımızı daha kurumsal bir yerden alalım dedik ve Alfemo'da da koltuk beğenince seçimimizi buradan yana kullandık. Amaç, başımızın ağrımamasıydı ama yine orada da sorun çıktı maalesef. Kurumsallık falan yalan hepsi, söylerken bile üzülüyorum ama Türkiye'de 3-5 kuruşa eleman çalıştırırsan hangi firma olursan ol sonuç hüsran oluyor.

Gelelim başımızdan geçenlere: Modoko'daki Alfemo'dan koltuk takımı beğendik fakat küçük kırlentlerin (yastık) kumaşı hiç hoşuma gitmedi, kumlu kumlu desenli, benim zevkime hitap etmeyen bir kumaştı. Dört tane kırlent yüzünden koca koltuk takımından vazgeçmek olmaz, şansımı deneyeyim dedim ve kırlentleri de koltuk gibi tek renk aynı kumaşla kaplatabilir miyiz dedim ve "tabii" cevabını aldım. Ödemenin büyük bir bölümünü yaptık, siparişi verdik ve 3 hafta içinde teslim edileceğini öğrendik. Aradan 3-4 gün geçtikten sonra Modoko Alfemo'dan bir telefon geldi ve kırlentlerin standart olduğunu, fabrikanın düz renk kumaş yapamayacağını söyledi. Ben de düşündüm taşındım ve kırlentleri kesinlikle o şekilde istemediğimi söyledim. Hiçbir öneri getirmediler. Bana sadece standartlardan bahsedip durdular. E o zaman neden satış yapmak için herşeye "yaparız, ederiz" diyorsunuz? Bu mantığı bir türlü anlamıyorum. En sonunda benim önerim üzerine standart neyse öyle gelmesini fakat yanında ekstra olarak istediğim düz renk kumaşı göndermeleri üzerinde anlaştık. Bunun üzerine de ertesi gün bana telefon açıp kumaşlar için ekstra para istediklerini söylemezler mi?! Kaç milyarlık takım alıyorsunuz, söz verdikleri şeyi yerine getirmiyorlar, bir de dalga geçer gibi 4 küçük yastık kumaşı için tekrar ekstra para istiyorlar. Pes! Ekstra tek bir kuruş vermeyeceğimi, olmuyorsa da gelip bugün iş çıkışı verdiğim parayı geri alacağımı söyleyince hemen sindiler. İlla rest çekmek mi gerek?!
Bana 3 hafta olarak verdikleri süre dolduğunda Alfemo'yu arayarak koltuklarımı sordum. O gün ellerine geçeceğini, muhtemelen de ertesi gün getirebileceklerini söylediler. Ertesi gün olduğunda ise beni arayarak gelen koltuk kumaşlarının benim ısmarladığım renk olmadığını, koltukların fabrikaya geri gönderildiğini ve tekrar yapılacağını söylediler. 10 gün sonra koltuklar ancak elimdeydi.

21 Ağustos 2007 Salı

Ankara Mobilya

Şubat ayında Ankara Mobilya'nın Kadıköy'deki mağazasından yemek odası takımı ile yatak odası takımı satın aldım ve ürünlerimi bir süreliğine depolarında tutmalarını Temmuz ayı gibi isteyeceğimi söyledim, kabul ettiler.

Temmuz ayı geldiğinde mobilyalarımı istedim ve 20 günlük bir süreç sonunda eve teslim ettiler. Bir usta ile yanında 2 çırak vardı. Daha doğrusu biri çırak diğeri hammaldı. Öğlen geleceklerini söylemelerine rağmen saat 17:00'de geldiler ve geldikleri ilk ev bizdik! Bizden önce gittikleri evin sahibini evde bulamamışlar. Bulsalar kim bilir bize kaçta geleceklerdi! Neyse, elemanlar yetersiz ve vasıfsız olduğu için işleri ancak saat 20:15'te bitebildi. Aslında bitti de denilemez pek, yarım yamalak oldu çünkü mobilyalarımız. Büfemizin aynasını düşürüp kırdılar. Vitrinimizin 3 adet cam rafının da 2'sini çatlattılar. Getirdikleri masa sandalyelerinin ayakları hep çizik içindeydi çünkü doğru düzgün bir paketleme yapılmamıştı. Bir de ustaları kendini o kadar akıllı zannediyordu ki benim gösterdiğim her çiziğe "Ojeyle kapatırsınız. Artık o kadarını da görmeyeceksiniz" gibi terbiyesizce tepkiler verip duruyordu. Bir iskemlenin ise ayağının ahşabı olduğu gibi soyulmuştu, bunu teslim almayacağımı, yenisini istediğimi söyledim. Yatak odasına geçildiğinde ise gardrobumun alakasız bir takımın gardrobu olduğunu görünce fenalaştım. Bu kadar mı lakayıt olunur. Nasıl bir sistemdir bu, fabrikadan gelen mallar müşteriye gönderilmeden önce hiç mi kontrolden geçirilmez. Ya da bu firmanın hiç mi kalite kontrol departmanı/yetkilisi yoktur? Gerçi kalite kontrol nedir ondan haberleri olup olmadığından bile şüpheliyim. Mobilyalarım bu halde 14 Temmuz'da geldi ve bugün 21 Ağustos hala düzeltilemedi eşyalarım tam anlamıyla. Kırdıkları aynam ve vitrinimin rafları geldi. Sandalyem geldi fakat bu sefer de diğer sandalyelerimden farklı bir şey göndermişlerdi. tekrar gitti, yapıldı, geldi. Geldi dediğime bakmayın çünkü gelene kadar da her gün defalarca aradım durdum. Maalesef çalışanları o kadar beceriksiz, densiz ve sorumsuz ki arayacağız deyip kesinlikle aramıyorlar. Benim ta 14 Temmuz'da bildirdiğim gardrobu daha geçtiğimiz hafta fabrikaya sipariş veriyorlar. Siz hesap sormaya kalktığınızda ise telefondaki görevli "ben söyledim, siparişlerden sorumlu arkadaş görevini yapmamış" gibi saçma sapan bir cevap veriyor. Kısacası aradan 5,5 hafta geçti ve hala gardrobum düzeltilmedi. Dolayısıyla bir türlü de yerleşemiyorum.

Üstelik telefon açtığınızda yetkili birileriyle konuşmak istediğinizde görüştürülmüyorsunuz. İlk birkaç aramamda "patron" dedikleri kişi benimle görüşürken sonrasında sürekli bahaneler uydurarak telefonlarıma çıkmadı.

Sonuç olarak, siz siz olun benim yukarıda anlattıklarımı yaşamak istemiyorsanız Ankara Mobilya'dan bir şey alacağınız zaman tekrar düşünün. Benim çilem henüz bitemedi bile. Dünyanın parasını verip mobilya alıyorsunuz, burnunuzdan getiriyorlar. Pes!