21 Aralık 2008 Pazar

Bodyshop'ta Kampanya

Dün annemle alışverişe çıktık. Amaç, bana şirketin yılbaşı yemeğinde giymek için gümüş rengi abiye bir ayakkabı almaktı ama onun dışında herşeyi aldım diyebiliriz :P (tamam, birazcık abartıyorum) Kendime çok cici yılbaşı hediyeleri aldım, bunlardan bir kısmı tesadüfen gezerken girdiğim Bodyshop'tan. Uzun bir süredir fondötene ihtiyacım vardı. Tam aradığımı bulmuş (nemlendirici özellikli fondöten, 05 aldım ben) kasaya gidiyordum ki rafta duran bronzlaştırıcı top allıklar aklımı çeldi ve onu da aldım. Kasada yılbaşı kampanyasını duyunca (3 al 2 öde) bir de bedavadan kendime hindistan cevizli body butter aldım. Evde çileklisi vardı, bu sefer de hindistancevizlisini deneyeyim dedim.

Cep telefonumun şarjı bitti ve zaten aktarma kablom da şirkette kalmış. Dolayısıyla yeni cicilerimin fotoğraflarını çekemiyorum, Bodyshop'un sitesinden aldığım foto.larla idare ediverin ;)

İpekyol-Machka-Twist

En son ne zaman Deneyimlerimize yazmışım diye baktım da tam 7 ay olmuş, yani iş değişikliği yaptığımdan bu yana bloga hiçbir yazı eklememişim. İhmal ettiğimi farkındaydım ama bu kadarını ben bile farketmemiştim. Re-za-let. Bir aralar hiç yazmıyor diye Nodiahp'ı burada alttan alta eleştirirken benim düştüğüm konuma bakın. Acilen silkinip toparlanmam lazım :)

Yazacak milyon şey birikti ama bakalım aklımda ve cep tel.imde neler kalmış... Giyim-indirim ile başlayalım, ne de olsa Nodiahp o konulara hiç el atmıyor ;)

Geçen ilkbahar farkettim ki İpekyol, her ayın ilk haftasonu belirli ürünlerde (uğurböcekli ürünler) %50 indirime gidiyor. Bunu öğrenince sırf meraktan Bostancı'dan kalkıp Mecidiyeköy'e Profilo Alışveriş Merkezi'ne gittim. Yeni başlayacağım şirkette artık daha ciddi (!) kıyafetler giymem gerekiyordu, dolayısıyla gardrobuma el atma vakti gelmişti. Eh hem de önüme böyle bir fırsat çıkmış, bir yandan da merak beni kemiriyor, uzak muzak demedim, gittim :) Giderken içimden sadece birkaç üründe indirim vardır allah bilir vs diyordum ama hiç de öyle olmadığını İpekyol'a gidip kendimden geçercesine alışveriş yaptığımda anladım :)

İşte, o alışverişimde aldığım yarı fiyatlı beyaz ceketim. Yazın ofise giderken çokça faydalandım kendilerinden ;)

30 Kasım 2008 Pazar

Health Master Termal Masaj Yatagi


Modern tibbin yaninda alternatif tibbin faydalari konusunda orda burda yazilar okuyor ücüncü agizdan cesitli hikayeler dinliyoruz. Ben bu konuda alternatif tibbin faydali oldugu konusunda bir inanc icerisindeyim ama simdiye kadar ne kisisel bir tecrübem oldu ne de bir tanidigimin birebir yasadiklarina tanidik oldum.

Alternatif tibbin bir sorunu da istismara cok acik olmasi. Bilimsel verilerden cok yüzyillarin tecrübesine dayandigi icin neyin dogru neyin atmasyon oldugunu anlamakta da zorlaniyoruz.

HealthMaster Termal Masaj Yatagi`ni ilk duydugumda aklima daha önce bildigimiz masaj koltuklarinin yatay hali geldi. Biraz titresim, biraz isi, insan rahatliyor iste...

Bu sirketin ürünü satabilmek icin bedava tantim yaptigini duyunca bir deneyelim dedik. Ne de olsa biraz masajin zarari olmaz. Magazada 12 tane yatak bedava test icin hazir durumda bekliyor ama önce ufak bir tanitim var. Tuhaflik da burada basliyor. Masaj yatagi olan ürün tanitimin sonlarina dogru adeta bir mucizeye dönüsüyor!?

Ilk önce termal isigin yararlarindan bahsediliyor ki buna benim de bir itirazim yok. Annem de diz agrilari icin falan kullaniyordu. Sonra belin insan sagligindaki öneminden bahsediliyor. Bazi noktalara baski ugulayarak diger organlarin da rahatlatilabilecegi falan. Buraya kadar tamamdir bence... Akupunktur, cesitli noktalara baski uygulayarak kan dolasimini etkinlestirme, ayak masaji.....Ayak masaji demisken bu konuda bir arkadasimin süper bir tecrübesi var. Cinli bir kiz yapmis ve inanilmaz rahatlatici bir uygulamaymis. Neyse konuya dönelim...

Masaj yataginin bel fitigini rahatlattigina, insani daha dik yürüttügüne falan da inanabiliyorum da (bkz. pilates), skolyozu (bel egriligi) düzelttigi konsu biraz süphe uyandiriyor derken prostat, alzheimer (evet saka yapmiyorum, yasli bir adam ile konusuyordu görevli) ve kellik konusundaki yararlarini da duyunca ucmusum :)

Sonucta yataga yatmak nasip oldu. Önce sunu söylemeliyim eger sormazsaniz ne yatagin fiyatindan bahsediliyor ne de satis yapmak konusunda en ufak bir ima, ikna durumu yok. Yatagin üzerine bir örtü örtülüyor, ayakkabinizi cikartip üzerine yatiyorsunuz, yatak calistiriliyor ve üzerinize örtmeniz icin ikinci bir örtü veriliyor. Yakalasik 40dk boyunca basinizdan ayaginiza kadar sicak tas diyebilecegim cisimler tarafindan yogruluyorsunuz.

Masaj sevmem zaten pek o yüzden yatagin performansini cok fazla derecelendiremeyecegim ama bana pek de öyle mucizevi bir alet gibi gelmedi. Yine de sertlesmis sirt kaslarimin iyice ezildigini ve yumusatildigini hissettim.
Etrafta yataklari deneyen diger insanlarin övücü sözlerini duyuyorsunuz. Bir aydir kullaniyormus da tüm agrilari gecmis, bilmem kimin skolyozu düzelmis doktorun agzi acik kalmis, digerinin bel fitigi gecmis falan.
Kimsenin gunahini almayalim. Belki de gercekten mucizevi bir alettir de ben anlayamamisimdir. Kimsenin önünü kesmek istemem, gidip deneyin kendi fikriniz olsun. Soncta denemek icin bes kurus almiyorlar ayrica gelip istediginiz kadar deneyebileceginizi de söylüyorlar. Bazilari aylardir her gün gidiyormus...
Gelelim fiyat konusuna. Yatak icin 4,500ytl istiyorlar. Evde kiralamak isterseniz aylik 750ytl, magazada özel tedavi aylik 250ytl. Ben almiim...

23 Kasım 2008 Pazar

Mecidiyeköy Karting

Trafikte kurallara uyun, kirmizida durun, sakin sakin gidin ama kartingde icinizdeki canavarin zincirlerini kirmasina izin verebilirsiniz. Mecidiyeköy Karting, Zincirlikuyu Mezarliginin arkasinda, cok merkezi bir yerde (Mezarliga bu kadar yakin olmasi ironik olmus bence, hizin sonu mezardir gibi...)
Burada ayni zamanda bir hali saha da mevcut ama onu gecelim ne de olsa hali saha her yerde var. Karting`de 9.5 ve 4.5 beygirlik araclar mevcut. Ilki yetiskinler digeri de, hadi cocuk demeyelim, ergenler icin. Yirmi dakikasi 25ytl civarindaydi saniyorum ama insan baya bir egleniyor. Gece ayinlatmasi da oldugu icin gec saatlere kadar arkadaslarinizla ugrayip kapisabilirsiniz. Pist cok büyük degil ve devamli müdavimleri bir süre sonra sikilabilir ama ilk br kac sefer cok egleneceginizin garantisini verebilirim.
Nasil olsa birsey olmaz demeyin orada mevcut olan kasklari da turlamaya baslamadan önce takin. Hos bir ayrinti olarak isteyene kaskin icine giymek icin bone de var.

16 Kasım 2008 Pazar

Kücükyali Balikcisi

Yaninda raki olmadiktan sonra neyleyim baligi diyenlerdenseniz tavsiye edecegim balikci size gelmez, bosuna okumaya devam etmeyin. Ama taze ve lezzetli baligi hem de ucuza yemek istiyorsaniz burasi tam size göre.

Kucukyalida Carrefour Express`in hemen yaninda pek de albenisi olmayan bir mekan olmasina ragmen önündeki kuyruk dikkatinizi cekebilir. Saka gibi ama insanlar burada yemek yiyebilmek icin siraya giriyor. Hatta beklerken adinizi yazdiriyorsunuz ki karisiklik olmasin :) Icerisi de gemideymissiniz hissini vermek icin yuvarlak camlarla dekore edilmis. Öyle muhtesem birsey degil ama salas bir balikci da degil. Aslinda biraz Fast Food balikci ama ekmek arasi da degil...

Örnegin masayi hizli temizlemenin en kolay yolunu bulmuslar. Masanin üzerine her yeni müsteri icin tek kullanimlik bir örtü seriliyor. Böylece masa saniyler icerisinde temizlenebiliyor. Servis de baya hizli. Kisacasi burasi öyle uzun uzun oturup sohbet etmek icin degil; yiyip cikmak icin.

Mutlaka önce balik corbasi ile baslamalisiniz. Gercekten muhtesem! Kalamar ile devam edip sonra da ana baliginiza gecebilirsiniz (istek üzerine levregin kilciklari ayiklaniyor). Unutmadan ortaya bir de bolca ikram edilen salatanizi siparis etmeyi unutmayin. Raki veya sarap yok ama suyunuzu da affiyetle ictikten sonra, cayinizi da icip hesabi öder, mutlulukla cikarsiniz.

Bu arada her nekadar ucuz dediysek de yaninzda biraz para bulunsun cünkü kredi karti gecmiyor. PayPass ile bozukluk harcamalarin bile kredi karti ile yapilmasinin tesvik edildigi bir dönemde biraz garip bir uygulama ama olsun. Bu konuya fazla takilmaya gerek yok, afiyet olsun.

Ranchero

Hep kebap, iskender, hamburger olmaz tabii biraz da dünya mutfaginin nimetlerinden faydalanmak lazim. Suadiye`de uzun zamandir görüp gitmek istedigimiz, Meksika yemekleri sunan Ranchero`ya gitmek sonunda nasip oldu.

Her ne kadar amac farkli tatlar denemek olsa da ben nedense yine bildigim yada en azindan tanidik gelen bir seyler denemeye meylediyorum. Aslinda en iyisi böyle yerlere bir bilen ile gitmek ama en azindan menude yemeklerin altina ayrintilari yazmislar da bir fikir edinebiliyorsunuz. Ben Carne Asada Con Salsa Pimienta (özel bir sos ile marine edilmis bonfile et ve mantar vs...) denedim (yazarken bile zorlaniyorum) ve oldukca memnum kaldim. Menuden yemek secerken cok aci sevmiyorsaniz garsona da danismakta fayda var. Sanirim hemen hemen her yemegin yaninda o tatli Meksika fasulyesinden de koyuyurlar ve bunlar gercekten lezzetli.

Mekan biraz kucuk. Bunun bir avantaji ortamin ugultulu olmamasi ama dekorasyon konusunda da pek fazla bir secenek birakmamis. Belki de ben daha bir Meksika havasi beklemekle hata ettim. Tabii ki duvarlarda ufak tefek latin kivamli dekoratif ürünler mevcut ama yetmemis bence. Sonuc olarak farkli bir aksam yemegi icin tavsiye ederiz efendim....

Unutmadan! Hesabi istediginizde size bir de ufak mavimsi bir meyve kokteyli ikram ediyorlar. Tadi gercekten muhtesem ve yemekten bir süre sonra agzinizda arta kalan bahart tadini aliyor. Gercekten basarili.

15 Kasım 2008 Cumartesi

Philips X800


Kimine göre "cakma IPhone" kimine göre "Fukara Iphone" ama kesin olan bir sey var Philips`in Xenium serisinin son ürünlerinden olan X800 fiyat-performans özellikleriyle göz dolduryor.

Cep telefon üreticileri, tüketicilerin Iphone`a nasil tepki vereceklerini beklediler sanirim ve sonucta sektörde devrim sayilabilecek dokunmatik ekran teknolojisi giderek yayginlsiyor. X800`ün en önemli özelligi de 2.9 inch boyutunda bir dokunmatik ekrana sahip olmasi. Ayrica bircok rakibinden de daha hafif; pil dahil 99 gram. Inanin bu olduka hafif demek. Pahali rakipleriyle karsilastirinca boyut olarak da daha narin ve şık duruyor.

Ama ucuz olmasi bosuna degil. Bir kere wifi (kablosuz internet baglantisi) ve edge (hizli data baglantisi) olmamasi önemli eksileri. Kendi internet tarayicisi cok zayif ama bunu Opera Mini (LG Prada versyonu uyumlu calisiyor) yükleyerek gecistirebilirsiniz. Cesitli uygulamalar ve oyunlar indirmek istiyorsaniz da Java`ya mahkumsunuz.

Telefonun dokunmatik ekrani oldukce iyi calisiyor ama smsleri parmakla yazma hayalleri kuranlari simdiden uyarmak lazim; klavye oldukca kucuk oldugu icin bu pek mümkün degil. En azindan ben beceremiyorum, ama telefonun yaninda gömülü vaziyette duran kalem bu konuda imdadiniza yetisiyor.

X800`ün en önemli özelliklerinden biri 1 aya kadar varan pil kullanim süresi. Özellikle devamli radyo ve mp3 dinliyorsaniz farki hemen anlayacaksiniz.

Samsung Omnia kadar cok yönlü olmasa da Philips X800 3te1 fiyatiyla göz dolduruyor.
Sonradan buldugum bir linki de ekleyeyim buraya. Bu linkte Philips x800 icin bircok oyun bulabilirsiniz.
Ayrica burada da bircok mp4 film bulabilirsiniz. Cepten izlemek keyifli oluyor.

1 Eylül 2008 Pazartesi

Viaport


Istanbul'da bu kadar cok alisveris merkezi varken hala nasil pespese yenilerini aciyorlar tam olarak anlayamiyorum ama demek ki bir bildikleri var. Sonucta ne zaman gitsem dolu. Özellikle yazin insanlar sirf serinlemek icin bile ugruyorlar sanki. Son alisveris merkezimiz Kurtköy'de acilan Viaport.

Daha cok indirimli ürünlerinin sunulacagi bu alisveris merkezinde ayrica Istanbul'un ilk Kipa'si da hizmet veriyor. Su an tüm dukkanlar acilmis durumda degil ama yinede aradiginiz herseyi bulabilirsiniz. Mesela ben kendime uygun bir fiyata bir Mayo aldim bile :)

Tam olarak anlayamadigim sey yazin bile oldukca ruzgarli olan bu mekanin kisin nasil müsteri cekecegi cünkü tüm yürüyüs alanlarinin üstü acik ama belki de kis icin farkli bir uygulama dusunuyorlardir. Ben görmedim ama söylediklerine göre burasi Izmir'deki Bornova Forum alisveris merkezini andiriyormus. Son trend de bu biliyorsunuz. Acikhava alisveris merkezleri. Global isinmayla paralel bir yatirim düsüncesi olsa gerek. Kanyon acilmadan önce de gazetelerde yok yerden isitmali yok bilmem kac tane klimali falan diye atip tutmuslardi ama gidince insan usuyor iste...

Viaport aslinda bildigimiz alisveris merkezlerinden cok da farkli degil ama Genclik meydani diye bir alanda cocuklar midilliye binebiliyorlar ve hemen yaninda da yine cocuklar icin ufak bir gokart alani var. Dikkatimi ceken diger bir alan da plaj havasi verilmis olan kum havuzuydu. Kullanimda degildi ama tam olarak faaliyete gectiginde orda eglendirici aktiviteler olabilir.

24 Ağustos 2008 Pazar

Pasalimani Kafe


Bogaz kenarinda denize sifir bir kafede pazar sabahi brunch yapmak isterseniz secenekleriniz arasinda Pasalimani Kafe`de bulunuyor. Beltur tarafindan isletilen bu mekan Üsküdarin biraz ilerisinde size cok güzel bir manzara sunuyor.
Pazar günleri 21 ytl`ya acik büfe kahvalti yapabiliyorsunuz ama ne yalan söyleyeyim acik büfe öyle cok da zengin degil. Ne bekliyordum bilmiyorum ama bildigimiz klasik peynir cesitler, pogaca, kahvaltilik tatlilar, misir gevrekleri ve kahvaltilik domates ile salatalik disinda pek de birsey yok. Klasik bir kahvalti yeter bana diyorsaniz problem yok ama daha fazla cesitlilik istiyorsaniz baska bir arayisa girmelisiniz. Sikma portakal suyu, krep veya omlet tarzinda birseyler fena olmazdi bence.

Kendi özel araclari ile gelenler icin bir otopark mevcut ve cocuklu ailelerin rahat bir nefes almasini saglayacak ufak bir oyun parki bile var.

2 Ağustos 2008 Cumartesi

AGVA


Aslinda Istanbul gibi dünyanin en güzel sehirlerinden birinde yasayinca tatil yapmak icin baska bir yere gitmeye de gerek yok. Günes her yerde ayni, havuzun alasi burda... E denize girilebilecek de bir sürü yer var artik...... Ama bu yazinin konusu daha farkli bir tatil arayisi icinde olanlar icin ve yine Istanbul il sinirlari icerisinde.

Soyle huzurlu bir yerde kafami dinlemek istiyorum diyenler icin Agva süper bir secenek. Istanbuldan araba ile yaklasik olarak birbucuk saat uzaklikta ve Sile'den sonra yol bozuk ve virajli oldugu icin biraz sinir bozucu ama vardiginizda buna degdigini anlayacaksiniz.

Göksu deresi boyunca bircok otel ve tesis var. Ben Greenline oteline gittim ama sanirim hepsi sizi tatmin edecektir. Sessiz sakin bir ortamda dere kenarinda haftasonu dinlenmek ve huzura kavusmak icin bulunmaz bir yer olmus burasi. Yesillikler arasinda sevgilinzle romantik bir haftasonu yasamak icin de ideal, arkadaslarla sohbeti bol bir kacamak icin de. Isteyen hamakta yatip keyif yapar isteyen de yastik üzerinde dere kenarinda. Istanbul`a bu kadar yakinken daha ne kadar dogasini koruyabilir bilmiyorum ama Bodrum gibi bir "tatil cenneti" olacagina yolu bozuk bir doga harikasi olsun daha iyi.

Dere üzerinde bir tekne turu yapmanizi tavisiye ederim, cok eglenceli oluyor (8-10 kisilik bir tekneyi tur icin kiralamak 40ytl). Daha sportif olanlar deniz bisikletiyle de dere boyunu kesfe cikabilirler.

Derenin Karadenizle bulustugu noktada bir de plaj mevcut ancak denemis olanlar plajin pek temiz olmadigini söylüyorlar (Gitmedim ama pajin yaninda güzel de bir balikci lokantasi varmis...). Yine de yüzmek isteyenler Karadeniz ile Dere arasinda secim yapabilirler zira derede yüzenler de gördüm.

Agva ile ilgili tek sikayetim otellerin pazar günü brunch imkani sunmamasi. Pazar günü kahvalti onbir de biter mi hic? Yani günübirlik gidecekseniz ya erken gidin ya da kahvatinizi edip öyle cikin yola...