Gıda Ürünleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gıda Ürünleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Aralık 2011 Cuma

Kirpikteki Gözyaşına Teşekkürler :)

Şimdiye kadar hiçbir çekiliş ya da şans oyununda birşey kazanmamışımdır. Ama yine de eğlence olsun diye katılmaktan da geri durmam :)

Hem eğlenmek hem de Sebla'nın emeğiyle yaptığı kurabiyeleri duyurmakta belki benim de ufak da olsa bir katkım olur diye bu çekilişe katıldım ve inanılır gibi değil ama kazandım! :) Bu da bebişimin şansına olsa gerek :) Sebla'nın kurabiyeleri dün şirkete geldi. O kadar özenli hazırlamış ki kutusunu. Bir de üzerine not iliştirmiş. Çok duygulandım :) Rüzgar'la Sebla'dan İpek'le annesine diye :) Tekrar çok teşekkürler.




Eğer siz de bu enfes kurabiyelerden ya da birbirinden şık ve lezzetli pastalardan sipariş etmek isterseniz, hadi tık tık :)

8 Temmuz 2010 Perşembe

Papa John's Pizza


Vay be bloga bi'şeyler yazmayalı ne çok zaman olmuş. Ama tekrar dönüş yapmak için iyi bir sebebim var; Papa John's Pizza...


Son zamanlarda yediğim en güzel pizzalardan birini yedim hem de eve sipariş etiğimiz halde. Kim bilir yerinde ne kadar güzel oluyordur? En yakın zamanda denemek lazim.


Bir kere Pizza Hut ve benzeri pizzacılarda olduğunun aksine son derece bol mazemeli bir pizza geldi. Adamlar hiç cimrilik yapmadan nefis bir pizza hazirlamışlar. Böyle olunca sadece hamur yiyormuş gibi hissetmiyorsunuz. Sanirim mazemelerin kalitesinden dolayi tadi da çok lezzetliydi. Nasil tarif edeyim bilmiyorum, alin ve tecrübe edin...

15 Nisan 2010 Perşembe

Krispy Kreme


Bu güzelliklere bayılıyoruuummm. Krispy Kreme’i keşfettikten sonra senelerdir dostum olan Dunkin Dounuts’ı aldattım, itiraf ediyorum. Ama suç bende mi? Krispy Kreme’den doughnut yiyen varsa bana hak verecektir. Benim favorilerim, bir çikolata manyağı olarak chocolate cake ve içi çilek dolgulu olan dounut. Ihhhmmm.

Ağzımızın suyu aktı, yeter, sadede gel, nerede bulacağız biz bu güzellikleri diyorsanız; Şaşkınbakkal’da Barış Büfe’nin sokağından başınızı içeri uzatırsanız göreceksiniz hemen. Ya da Palladium’da ve Capitol’de de bulabilirsiniz. En son Maltepe Carrefour’da da açılacak diye pankartını görmüştüm. Orası da açılmıştır herhalde. Avrupa yakasındakiler, üzülmeyin, sizi unutmadım. Cevahir’de var yanılmıyorsam. Başka da şimdilik şubesi yok. Ama hiç şüphem yok, yakında mantar gibi türemeye başlar her yerde.

Markayla ilgili daha fazla bilgi almak isterseniz, buraya tıklayınızzzz.

15 Temmuz 2009 Çarşamba

Ex'sir

Birkac haftadir aklimda, size "Exsir" isimli yeni kesfimden bahsedecegim firsat olmuyordu. O da neymis derseniz, ürününü ambalaji üzerindeki tanimiyla "%100 Bitkisel Sebze-Meyve Arindirma Sivisi".
hepimiz evlerimizde kivircik, marul, göbek salata, ispanak, semizotu vs gibi sebzeleri illa ki sirkeli suda bekletiyordur. Eskiden cok yaygin degildi ama bir ara su Kus Gribi olayi patlak verdikten sonra artik Türkiye'de tüm ev hanimlarina yayilmistir bu davranis. Ben de salatayi yikamadan önce belli bir süre önce sirkeli suda bekletirdim ancak sonra tesadüfen elime Exsir isimli bu yeni ürün ulasti. Internete girip arastirinca beni o kadar ikna etti ki artik sirkeli suya elvada deyip her seferinde bu ürüne basvuruyorum. Artik icim cookk daha rahat, afiyetle indiriyorum mideye salatalari, sebzeleri :) Exsir'in en önemli farklilasan ve onu üstün kilan özelligi ise "sebze ve meyvelerin üzerlerinde bulunan zirai ilac, parafin/wax, mikrop/bakteri, böcek ilaci, larva ve gübre kalintilarindan %100 arindirmasi."
E peki bu mereti nasil mi kullaniyorum? Kivirciklari yapraklarina ayirip yikama kabima koyuyorum, cine su dolduruyorum ve suyun miktarina göre bir ya da iki ölcek exsir dokerek (kapagi olcek islevi görüyor ayni zamanda) 3-4 dakika beklemeye birakiyorum. Sonrasinda suyla durulayip salatalarimi kurutup, kesip, bol limon koyup afiyetle yiyorum :) Hem artik icim daha da rahat bir sekilde. Zaten ilk kullandigimda suda kalan kirleri ve kalintilari görünce bir daha sirkeli su kullanamadim.
Peki bu ürününü hic mi kötü yani yok? Eee kadi kizinda bile kusur olduguna göre elbette bunda da bana batan birkac sey var.
- köpürüyooorrr :) önce rahatsiz oldum ama sonra internette iyice arastirdiktan sonra icim rahatladi.
- boyamsi, vernikimsi bir kokusu var ama neyse ki salataniyda ya da yikadiginiz diger üründe hicbir koku birakmiyor, yoksa imkani yok kullanilmaz.
- birazcik pahali. gerci 1 siseyle toplam kac parti ürün yikayabileceginizi hesaplayinca mantikli bir miktara iniyor :)
Gecenlerde Carrefour'da meyve-sebze reyonunun orada bir stand acmislar, direkt uygulamasini gösteriyorlardi. Hayli ilgi cekiciydi, akillca bir pazarlama taktigi ;) TV reklamlari icin cok ciddi bütceler gerektigi icin reklamlarina hic rastlamadim. Ancak basinda ve internette haberlerini gördüm, bir de iste zincir marketlerde standlarini, ek teshirlerini ve tanitimlarini.
Üstelik Türk bulusu! Bu beni daha da gururlandirdi, ben ürünü ilk aldigimda kesin yabanci bir firmanindir, yurt disindan gelmistir demistim ama ne mutlu ki yanilmisim. Kükre Gida diye bir Türk firmasi tarafindan üretiliyormus.
Resmi web sitesini ziyaret edip daha da detayli incelemek isterseniz, buyrun buraya...

19 Haziran 2009 Cuma

Uzun Zamandan Sonra İlk Defa


Bugün uzun zamandan sonra ilk defa Cuma günü olduğu için çok mutluydum. Şu anda da hala harika bir ruh hali içindeyim :) Hiç bitmesin istiyorum! Aylar sonra ilk kez oturmuş bloguma yazı bile yazıyorum. Düşünün artık ne keyifliyim :) Bu kadar keyifli olmamın en büyük sebebi elbette öğleden sonra bir eğitimin erken bitmesi ve benim en yakın iş arkadaşımla işi kırıp Bağdat Caddesi'ne gitmemiz. Ne de iyi yapmışız! Ninewest'in geçen hafta indirime girdiğini duyunca hemen arkadaşımı da kaptım caddeye geldik :) Önce bir heves Şaşkınbakkal'dakine gittik büyük diye. Ama hiçbir şey bulamadık. Sonra bir umut Suaidye'dekine gidelim dedik. Yolda Nursace ve yeni açılan (en azından ben yeni görüyorum) Hotiç'e uğradık ama ııhh onlarda da beğenemedim birşey. Aslında Hotiç'te harika ayakkabılar vardı ama hep işe giymelik. Benim hayal ettiğim haftasonu için rahat ve güzel, cıvıl cıvıl sandaletlere rastlayamadım. Amaaaa Suadiye'deki Ninewest'e girince şu andaki sandaletlerim bana göz kırpıyorlardı :) Anlayacağınız bu keyfimde yeni ayakkabılarımın da büyük rolü var. Yeni bir şey alınca çookk mutlu oluyorum çocuklar gibi :)

Ahh bir de ayakkabı alışverişimden sonra girdiğimiz Starbucks'taki buzz gibi vanilya frappucino ve arkadaşımın browniesinden tırtıkladıklarım enfesstttiii :) Tabii verdiğim 6,5 kiloyu düşünerek frappucinom küçük boydu ve krema koydurmadım. Brownienin de üçte birini yedim. Browniesini bugün ilk defa yedim. Enfesti. Tadı bana sufleyi hatırlattı ki sufle deyince benim için akan sular durur :) Ne hainim değil mi? Sizin de ağzınızın suyunu akıttım.

Not 1: Sandaletlerimin resmi sonra, giyince gelecek :)
Not 2: 6,5 kg verme hikayem de çok yakında :)

22 Şubat 2009 Pazar

Antep Fistikli Cikolata


Cikolata agizda erimeye basladigi zaman mutlu olan insanlardanim bu yüzden oldukca fazla cikolata tüketiyorum. Tüm o secenekler arasinda benim favorim antep fistikli cikolata. Cünkü cikolatanin tadini en iyi tamamlayan sey bence antep fistigi.
Genelde Ülker`in Golden Antep Fistikli Sütlü Cikolatasini tercih ediyordum. Etinin cikolatasi ve tabii uzun yillardir piyasada olan Nestle Damak da zaman zaman ikame ürün olarak begenimi kazanmisti ama cikolatadaki son trende en hizli uyum saglayan Eti oldu.
Etinin Antep Fistikli cikolatalari artik Trans Yag icermiyor(Trans yagi kolestrolü tetikliyor ve kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskini artiriyor). Eti`nin diger bir avantaji da diger ikisine oranla daha fazla (%20) fistik iceriyor olmasi.
Saglikli beslenme anlayisi artik abur cuburlara kadar gelmis durumda. Sadece cikolatada degil cips benzeri ürünlerde de artik Trans Yaginin kullanilmadigina yönelik ibareleri paketlerde görebilirsiniz. Rekabetin ürün cesitliliginin yanisira saglik konusunu da kapsar hale gelmis olmasi güzel.

28 Aralık 2008 Pazar

Ekşili Yuvalama Çorbası


Dün söz verdiğim gibi akşama çorbayı yapıp size fikrimi söyleyeceğim demiştim. Hayatımda ilk defa bu çorbayı içiyorum. Genel olarak çok beğendim lezzetini ama sadece içindeki küçük köftelerin tadı garip geldi. Aynı şeyi Nodiahp da söyledi. Demek gariplik sadece bende değil :) Gerçi öyle çok da rahatsız etmedi. Olmadı, köftelerini ayıklar öyle içerim çorbayı. Bundan sonra alışveriş sepetime girecekler listesine eklendi bile.

27 Aralık 2008 Cumartesi

Sarelle Efsanesi Geri Döndü

Son zamanlarda televizyonda Sarelle reklamlarını görünce dayanamayıp sonunda aldım :) Önce reklamlarıyla ilgimi çekti. Pek de alışmadığımız bir şekilde, fındığın gözünden anlatılıyordu reklam. Oysa, ne bekleriz? Bir aile çerçevesi içerisinde ekmeğe Sarelle sürerken gördüğümüz anne ve mutlu çocukları vs. Ama neyse ki bu klasik anlayışı kullanmamışlar. Üstelik, kısa filmleri de dikkat çekici. Mesela, ürünün içerisinde trans yağ olmadığını anlatan, hem muzip hem de mesajı çok net bir şekilde veriyor. Siz ne dersiniz?


Uzun lafın kısası markete gittiğimde reklamda gösterilen ambalajı dışında bir de bu fotoğraftaki minik, şirin mi şirin kavanozları gördüm ve dayanamayıp hemen aldım :) Her biri 50 g'lık cam kavanozlar. 6 tanesini şık, kompakt bir kutuya yerleştirmişler. Üstelik kutuya da hasır görüntüsü vererek reklamlardaki doğallık konseptlerini iyice pekiştirmiş olmuşlar. Bu sektörde yenilikçi bir ambalaj olmuş.
Ne diyeyim, yolları açık olsun :)

Bizim Mutfak'ın Pazarlama Faaliyetleri

Bugün Nodiahp ile tam dışarı çıkacaktık ki kapımızın koluna asılmış Bizim Mutfak poşeti ile yerde duran Barilla kalem makarnayı gördük. Kağıt poşet, mutlu yıllar yazılı bir sticker ile kapatılmıştı ve içinden bir flier ile ekşili yuvalam çorbası çıktı. Aslında Ülker'e karşı soğuğumdur ama madem kapıma kadar gelip bırakmışlar denememezlik olmaz deyip bu akşam yemeğinde bu çorbayı pişireceğim. Tadına bakınca lezzeti hakkındaki görüşlerimi ayrıca paylaşırım sizlerle ;) Bu arada Barilla'yı çok severim ama anlaşılan onu da Ülker satın almış. Zaten adamlar hızlı tüketim ürünleri sektörünü ele geçirmiş vaziyette. El atmadıkları kategori kalmadı HTÜ'de neredeyse.
Bayramda da yine aynı yolu izlemişlerdi. O zaman da şeffaf bir poşet içerisine 3 adet minik çikolata koyup bir kurdeleyle ağzını kapatmışlardı. Onun fotoğrafını çekmek aklıma gelmemişti...

30 Mayıs 2008 Cuma

Dr. Oetker Gourmet Puding

Pazartesi günü, çok yakında tekrar düzenli yazmaya başlayacağım demişim ama nerdeee... Aradan 4 gün geçmiş bile ve sayfa hala aynı şekilde duruyor. Arkadaşlar, işleyen demir hesabı pırıl pırıl durumdayım son 2 haftadır özellikle :)


Neyse, gelelim konumuza. Soldaki fotoğraf belki 2 aydır yazılmayı bekliyor. Dr.Oetker Kakaolu Gourmet Pudingi büyük bir hevesle satın almıştım marketten çünkü içerisinde vişne parçacıkları vardı! Ama maalesef biraz hayal kırıklığı yarattı bende. Sanki vişne parçacığı konusunda biraz cimri davranılmış. Çok da bir farkı yoktu kakaolu pudinginden. Halbuki madem farklı bir ürün yapıyorsun bari tam yap değil mi? Boca et şöyle içine vişne parçacıklarını :) Yine de evde kolayca yapılacak pratik bir tatlı olması açısından denenebilir. Afiyet olsun şimdiden.
Not: Bu arada, hala evimde puding kaselerim yok (aman o eksik kalsın :) Onun yerine yukarıda gördüğünüz uzun ince dondurma kaselerime doldurdum pudingi de mecburen.

16 Mart 2008 Pazar

Coca Cola Zero

Erkeklerin tas firin erkek olmakla övündügü bir ülkede lansmani gec kalmis bir ürün aslinda. Coca Cola Zero`nun üretilmesindeki temel amac sekerli odugu icin Coca Cola icmek istemeyen ama adinda Light gectigi icin Coca Cola Light`tan da hazzetmeyen erkekler icin bir alternatif sunmak. Yoksa aslinda Coca Cola Light`tan da cok farkli degil. Coca Cola`nin resmi aciklamsina bakacak olursaniz Coca Cola Zero`nun tadi Coca Cola Light`tan farkli ve normal Coca Cola`ya daha yakin. Coca Cola Zero`nun icerisinde aspartam, asesülfam K ve sukraloz gibi yapay tatlandiricilar bulunuyor. Ilk ikisi Coca Cola Light`ta da mevcut sonuncusu sadece Zero`da. Benim fikrimi soracak olursaniz gözleriniz kapali olarak bu üc Coca Cola`yi birbirinden ayirbiliyorsaniz üstün tat alma duyunuzu bu tür ürünlerle köreltmeyin, gidin sarap eksperi olun.

4 Mart 2008 Salı

Magnum After Dinner

Dondurmayı kim sevmez ki? Artık dondurma sadece yazın yenir klişesi de ortadan kalkmaya başladığına göre size leziz bir tavsiyem olacak; Magnum After Dinner. Algida’nın son zamanlardaki ürün çeşitlendirme politikasının sonucu olsa gerek CarteDore, Vienetta gibi dondurmalardan sonra ev tüketimi için şimdi de bu ürün dondurma dolaplarında sizleri beklemekte.

Ufak pirmaitler şeklindeki dondurma onlu paketler halinde satılıyor ve her birinin ucu yerken parmaklarınızı yalamak zorunda kalmayasınız diye kağıtla kaplı. Aynı bildiğimiz Magnumdaki gibi önce çıtır çikolatayı aşmanız gerekiyor ki vanilyalı dondurmaya ulaşabileseniz :)

Fiyatı 10 ytl ve tanesnin 1ytl’ye geldiği düşünülecek olursa aslında pahalı bir dondurma bu ama bir tanesinin bir kişiyi tatmin ettiğini düşünecek olursak idare eder. Arkadaşlarla yediğiniz bir akşam yemeğinden sonra neşeli bir sohbet için ideal. Insanı mutlu ediyor...

28 Şubat 2008 Perşembe

Carte Dor Passion Serisi (Çilek Aşkı)


Yeni keşfim Carte Dor'un Passion Serisi'nden Çilek Aşkı, ııhhmmmm :) Bilmem anlatabildim mi? Aslında çok yeni deil, geçtiğimiz bahar aylarında piyasaya çıkmış ama ben o zamanlar evlilik hazırlıkları içerisinde olduğum için dondurmaymış, kalorili herhangi bir yiyecek/tatlıymış, gözüm görmüyordu tabii. Görse de görmemezlikten geliyordu. Son birkaç haftadır bizim evin oradaki Şok mağazasında buzluğun içine bakıp bakıp göz kırpışıp duruyorduk. Sonunda bakışma evresini atlayarak tanışma evresine geçtik ve çok da iyi yaptık. Enfes bir lezzet. Eğer siz de benim gibi hem bir çilek sever hem de çikolata severseniz, işte mükemmel karışım ve lezzet diye ben buna derim. Çilekli dondurmanın içerisine kalp şeklinde minik çikolatacıkalr atmışlar, onların içerisinde de çilek sosu. Hem çikolata konusunda da cimri davranmamışlar. Cumartesi'den beri akşamları azar azar yiyordum, bitmesine korka korka. Ama sonunda bitti, dün akşam boş kutusu çöpü boyladı. Hoş, önce bir süre boş kutusuyla da bakıştık vedalaşmadan önce.
Serinin diğer iki çeşidi ise Çikolata Tutkusu ve Karamel Ateşi. Çikolata Tutkusunda çikolata dondurmanın içerisinde brownie parçaları varmış. Karamel Ateşi'nde ise vanilyalı dondurma içerisinde karamel sos. Bir sonraki alışverişte Çikolata Tutkusu'nu almak farz oldu. Yanlış anlamayın sakın, sırf test edip sizlerle paylaşmak için :P
Bu arada lansman döneminde yapılan web sitesine buradan ulaşabilirsiniz. Sitede ufak bir test ile hangi çeşidin sizin tutkunuz olduğu ölçülüyor ve benimki yukarıda da görebileceğiniz gibi tabii ki Çilek Aşkı çıktı.